Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"(...) Bağlantısal tiyatro dış görünüş olarak kaypaktır, çünkü özü böyledir. Bir yaşantının içeriğini, düşünce işe karışıp bir biçim koymadan önceki haliyle iletmeye çalışır. Hayatta ve sanatta, biçim, sınırlayıcı, yasaklayıcıdır. Anarşik insan yapısına - buna id diyelim - kişisel ve kolektif bilinç tarafından konulan bir kalıptır - buna da üstün benlik (süperego) diyelim. İnsanlığı, böyle kalıplar kurma zorunda kalışıyla bile tanımlayabiliriz. Uygarlıklar bir arada yaşamayı çekilir hale getirmek için itkilere yol bulan ya da içeren düzenlerdir. <Bireysel benlik, ruhsal varoluşun düzensizliğine varsayımsal bir düzen sağlayarak kendi varlığını sürdürebilir. Ama ruh akışkandır, düzen tanımaz, kapatılmaya başkaldırır. Bilincin zorla yüklediği kalıpların ardında, uyur uyanık varlığımızın düşsel hayatı gem ve dizgin tanımaz. Bağlantısal tiyatro işte bunu kuşatmaya ve göstermeye çalışmaktadır. Düzgün çizgisel biçimin başa çıkamayacağı bir gerçektir bu. Sayıları pek çok olan gök cisimlerinin karşılıklı eylemlerine bir kalıp bulamayan modern matematikçilerin bir 'kurallı düzensizlik' olduğu varsayımını ileri sürmeleri gibi bağlantısal oyun yazarları yaşantının gerçek ağ dokusunu elde etmeye çalışan bir biçim uğruna çizgisel görüntü düzeninden vazgeçmişlerdir." Düşsel malzeme çoğunlukla sahneye fantezi olanakları içinde yansımaktadır. Bunda müziğin katkısı, hayaletler gibi soyut figürler ve dansa yönelik hareketlerden yararlanılır. Kimi kez Strindberg'in Düş oyununda ya da Kafka'nın Duruşma uyarlamasında olduğu gibi.
Eksik ParçaKitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.