Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

332 syf.
8/10 puan verdi
Ölü Kızın Dansı/Morganville Vampirleri Serisi 2. Kitap Kitap İncelemesi
Serinin ikinci kitabını beğendim. Keyifle okudum. İlk başta biraz durağan geldi. Dedim "Acaba okurken sıkılacak mıyım?" :/ Ama sonra kitabın temposu hiç beklemediğim bir şekilde arttı ve hiç sıkılmadan keyifle okudum. 2 yıldız kırmamın sebeplerinden birazdan detaylıca spoiler kısmında bahsedeceğim ama bir sebebi kitapta kullanılan dildi. Çok akıcıydı ama bazı yerlerde hangi karakterin konuştuğundan emin olamadım ve karakter betimlemesi olarak bazı kısımları eksik buldum ama gerçekten güzel bir kitaptı. BURADAN İTİBAREN SPOİLER Bizim dörtlünün dostluğuna gerçekten bayılıyorum. Onların dostluklarını okumak çok keyifli. Her zaman birbirlerinin yanındalar ve birbirlerinin arkasını kolluyorlar. Shane'in babası Frank ortalığı bayağı karıştırdı. Shane'e karşı şiddet kullanması beni gerçekten çok rahatsız etti. Motorculardan oluşan adamları ise daha da beterdi. Berbat karakterlerdi. İlk başta gerçekten Michael öldü sandım. Bir yandan da düşünüyorum "15 kitaplık bir seride Michael 2. kitaptan ölmüş olamaz." :D Hepimizin bildiği gibi "Başroller genelde final bölümünden önce ölmez." :D Vee bu teori yine doğru çıktı. Michael ölmemiş ama Frank ve adamlarının ona karşı davranışları da gerçekten berbattı. Vampir dedektifler Hans ve Gretchen'ı -özellikle Gretchen'ı- hiç sevmedim. Gerçekten çok itici karakterlerdi. Diğer yandan insan polisler Joe Hess ve Travis Lowe'u sevdim. Özellikle Joe Hess'in çok babacan bir karakter olduğunu düşünüyorum. Kitap boyunca bizimkilere çok yardımı dokundu. Sadece Claire Amelie ile görüşmek için yaşlı bir kadının oturduğu eve gittiğinde evden çıktığı zaman onu ortalıkta bulamamıştı. Sonrasında ise nerede olduğunu sorduğunda adam cevap vermemişti. Bu durum biraz kafamı karıştırdı ama gerçekten, vampirlerle dolu bir kasabada bizimkilerin güvenebilecekleri/ gerçekten güvenebileceklerin insanlar olmasını çok istiyorum. Üniversite kafesinde çalıştığı sırada Eve'in yaşadıklarını okurken gerçekten çok sinirlendim. Berbat bir şeydi. O çocuklardan az sonra bahsedeceğim. Bana göre bu kitabın dönüm noktası Shane'in kaçırılması daha doğrusu vampirler tarafından tutuklanmasıydı. Ondan sonra kitabın temposu giderek arttı. Brandon'ın ölümüne hiç üzülmedim. Eve ve kardeşine yaptıklarını öğrendikten sonra ondan nefret ettim. Midemi bulandıran bir karakter oldu. Aslında Brandon'ın öldürülmesine bir nevi Claire'in sebep olduğunu düşünüyorum çünkü Shane'in babasına hedef olarak Brandon'ı mutfaktaki konuşmaları sırasında o gösterdi. Eve'in kardeşiyle de ilerleyen kitaplarda tanışacağımızı düşünüyorum. Claire uzaktan onu gördü ama ilerleyen kitaplarda mutlaka bir şekilde iletişime geçeceklerdir. Oliver karakterinden nefret ettim. Claire'e tokat attığımı kısımda gerçekten içim cız etti. Sonrasında Shane'in kurtulması için Claire'e önerdiği anlaşma ise resmen midemi bulandırdı. O ne biçim bir şeydi öyle! Kanı, canı, bedeni, kiminle evleneceğine, çocuklarının geleceğine, ne yapacağına hayatı boyunca Oliver'ın karar vermesi yönündeki anlaşma gerçekten korkunçtu. Neyse ki Hess yanındaydı da Claire böyle bir anlaşma yapmadı. Kitaptaki çiftler net bir şekilde belli oldu. Eve ve Michael, Claire ve Shane. Güzel oldu bence. Claire ve Shane'in birbirlerine olan sevgilerini okumak çok güzeldi. Shnae kafesteykenki buluşmaları gerçekten çok duygusaldı. Claire Shane'i kurtarmak için gerçekten çok çabaladı <3 Amelie gerçekten çok asil bir vampir kraliçe. Geçmişini merak ettiğim bir karakter ve anlaşılan Michael'ın büyükbabasıyla geçmişte aralarında bir şeyler geçmiş. Bu arada Michael'ın büyükbabası Sam de ortaya çıktı. Hem de en genç vampir olarak. Gerçekten şaşırdım :D Hiç beklediğim bir şey değildi. İkisi arasındaki hikâyeyi gerçekten çok merak ediyorum ve serinin ilerleyen kitaplarında öğreneceğimizi düşünüyorum. Sam de sevdiğim bir karakter oldu. Yaşlı kadının banyosunun Amelie'nin çalışma odasına açıldığı kısmı hayretle okudum. Kesinlikle bu da hiç beklediğim bir şey değildi :D Daha sonra Claire evden çıkıp arabada Hess'i bulamadığında ama onun sesini duyduğunda "Bir şeyler oluyor." dedim. O kısmı heyecanla okudum. Gerçekten ürkütücüydü. Orada yaşayan farklı/çok güçlü bir vampir varmış. Sonraki kitaplarda bu konuya da değinilebilir gibi geldi bana. Monica, Gina ve Jennifer her zamanki gibi kötü ve berbatlardı. Monica kaçırılırken hatta Claire onun hayatını kurtardığında bile ona laf atmayı asla ihmal etmedi. Gerçekten korkunç bir karakter ama abisi Richard iyi bir karakter gibi görünüyor. Gelelim partiye. Öncelikle bu nasıl bir parti ismi? "Ölü Kızın Dansı"? Böyle parti ismi mi olur yaa? Claire arkadaşça yaklaşarak Ian'ın çıkma teklifini kabul etti ve sonra aklına bunun bir çıkma teklifi olduğu geldi -_- Ian partide gerçek yüzünü gösterdi/ gerçek bir pislik olduğunu gösterdi. Neyse ki Sam ve Eve zamanında yetişerek Claire'i kurtardılar. Yıldız kırmamın sebebi ise Claire'in sonraki davranışlarıydı. Sanki bu yaptıkları sıradan bir şeymiş gibi onları affetti! Üstüne dolapta saklandıkları kısımda onlardan birinin/büyük ihtimalle Ian'ın elini tuttuğunu bildiği hâlde tutmaya devam etti. Abi neden yani? Kocaman bir NEDEN? ve yine kocaman bir NASIL? Sam onlara zarar vermemiş olabilir ama sanki hiçbir şey olmamış, yaptıkları sıradan bir şeymiş gibi Claire'in onlara olan davranışları çok canımı sıktı. "Sarhoşluktan düşünemedi" diye düşünmek istiyorum ve umarım öyledir. Michael'ın verdiği kararı desteliyorum ve saygı duyuyorum. Sadece akşamları ortaya çıkan, evden dışarı adım atamayan bir yarı ölü olarak yaşamasındansa vampir olması bana da daha mantıklı geldi. Amelie bunun onu değiştireceğini söyledi ama umarım öyle bir şey olmaz. Özellikle de gerçekten 3 insanla birlikte yaşamanın onun için zor olacağını düşünüyorum. Kitabın sonlarına doğru ortaya çıktı ki aslında Oliver ve Frank iş birliği yapmışlar! Aslında Claire onları konuşurken görmüştü. Bundan şüphelenilmesi gerekiyordu ama yine de okurken şaşırdım. Oliver iktidar hırsıyla Amelie'yi devre dışı bırakmak istiyor ve anladığım kadarıyla bunu yapmak için her şeyi yapmaya, her türlü ortaklığa hazır. Shane'in Claire'i kurtardığı kısım çok güzeldi. Claire de binanın patlamasına engel olarak birçok vampiri ve insanı kurtarmış oldu. Acaba Frank oradan kaçabildi mi? Onu merak ediyorum. Umarım bizimkilere daha fazla sorun olmaz. Claire'in Shane'i kurtarabilmek için yangının içine dalıp Monica'yı kurtardığı kısım da gerçekten çok etkileyiciydi. En sonunda Shane özgürlüğüne kavuştu ve bizimkiler eve döndüler. Her şey yoluna girdi derken Amelie'nin teklifiyle şok oldum. Claire'e kendisine bağlılık yemini etmesini isteyen bir mektup, kabul ettiğine dair imzalaması gereken bir belge ve bir buket gül yolladı. Eve sorduğunda Claire gülleri Michael'ın aldığını söyledi ama Michael gerçeği bildiği için daha sonra bu durumu Claire'e sorar diye düşünüyorum. Michael zeki bir karakter çünkü ve umarım güneş ışığında dışarda olmanın bir yolunu bulur. Sanırım güneşte dışarı çıkamamasının sebebi henüz genç bir vampir olması. Umarım Claire o sözleşmeyi imzalamaz ama en son "Arkadaşlarım için, onları korumak için her şeyi yaparım!" moduydaydı -_- Umarım bunu yapmaz. Anlaşma gerçekten çok ağır. Amelie her ne kadar çok zarif görünse de onu tanımıyor ve ona asla tamamen güvenemez yani güvenmemeli. Yarın Amelie "Anlaşmayı imzaladın. Artık ben ne dersem onu yapmaya mecbursun!" derse ne deyecek?İmzalayacak mı aşırı derecede merak ediyorum ve tekrarlıyorum umarım imzalamaz -_-
Ölü Kızın Dansı
Ölü Kızın Dansı
Rachel Caine
Rachel Caine
Ölü Kızın Dansı
Ölü Kızın DansıRachel Caine · Artemis Yayınları · 2010308 okunma
·
1 artı 1'leme
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.