14.yüzyılın büyük âlimlerinden Yakub-i Çerhî; dönemin kıymetli zatı, kâmil, mükemmil şeyhi ve büyük mutasavvıf Şah-ı Nakşibend hazretlerinin[kuddisse sirruhû] gönlünü kazanmış, onun kutlu dergâhında kabul görmüş ve kendisinin mana hediyelerine mazhar olmuş bir velidir. Yakub-i Çerhî, hazırlamış olduğu bu eserde, Mesnevînin ilk on sekiz beyitini ve mezkûr eserde geçen bazı hikâyeleri şerh etmiş, âyet-i kerimeler ve hadis-i şerif'lerle konulara delil getirmiştir.
Neynâme
Ey berâder to hemân endîşeî
Mâ bakî to ustuhân u rîşeî
Ey kardeş! Sen ancak düşünceden ibaretsin.
Geri kalan varlığın ise kemik ve deriden başka bir şey değil.
| Hz. Mevlânâ