Her yaşayan kültür "ilişkisiz olguların bir listesi"nden daha fazla olduğu için, kültürel çeşitliliğin detaylarını kataloglamak yeterli olmaz. Benedict'in yazdığı gibi, kültür
aynı zamanda bütünleşme eğilimi gösterir. Bir birey gibi bir kültür de düşünce ve davranımın az çok tutarlı bir örüntüsüdür. Her kültür içinde gelişen karakteristik amaçlar başka tip toplumlarca mutlaka paylaşılmaz... İyi bütünleşmiş bir kültür tarafından benimsenen birbiriyle en uyuşmayan davranımlar, çoğu kez en umulmadık başkalaşımlarla, kültürün özgül amaçlarının niteliği olurlar. Bu davranımların aldığı biçimi, sadece, o toplumun duygusal ve entelektüel ana nedenlerinin anlaşılmasıyla kavrayabiliriz (s. 42; italikler ilave edildi).
Birkaç merkezi ilgi etrafında davranışın örüntülenmesi, Benedict'e göre, "önemsiz bir detay" değildir. Kimyasal bileşikler (ve Gestalt biçimlenişleri) gibi kültürel bütünler de kendi parçalarının toplamından daha fazladır. Bu kültürel bütünleşmeye ilişkin mistik hiçbir şey yoktur: Bu, "bilinçdışı seçim kanunları"nın işleyişinin sonucudur.