"ERKİN BABA"
ERKİN KORAY adı insanın aklına, tamamen kendine mahsus bir gitar çalış ve söyleyiş tarzı yanında, çoğunlukla "İLK" leri getiriyor. Türkiye'de Rock Müziği'ni ilk uygula- yan kişi olmakla birlikte -çok ilginçtir- sazımızı da ilk "elektri bağlama" yapan o'dur. Son "İlk"i ise, çok değil, birkaç yıl önce (50 yaşından sonra) başlattığı, şimdi çığ gibi büyüyen "Rock Bar" modası...
-"Zaten gelecekti... Ama, ben başlattım yine de..!" diyor, her zamanki alçak gönüllü haliyle...
50'li yıllarda, Alman Lisesi öğrencisi iken, kurduğu dört kişilik grubu ile okul konserlerinde salonların altını üstüne getiriyor, halk arasında ilk ROCK müziği yapan çılgın bir gençten söz edilmeğe başlanıyor.
60'lılarda, okul ve askerlik bitmiş, yine Türkiye'de ilk, omuzlarına kadar dökülen saçları, turuncu-siyah renkli geniş paçalı pantolonuyla sahnede yerinde duramayan, HARD ROCK tarzı müziği ile duvarları sarsan bir Erkin Koray izliyoruz. Kısa bir süre sonra plaklar birbiri ardına patlıyor:
Kızları Da Alın Askere
Aşk Oyunu
Hop Hop Gelsin
Anma Arkadaş
Çiçek Dağı
Kendim Ettim Kendim Buldum
Sana Birşeyler Olmuş...
70'lerde ise, "Beyaz Gibson" gitarından garip sesler çıkıyor. Zaman zaman "konuşuyor" gitar, gülüyor, haykırıyor... Yine bir İLK: Müziğin adı: UNDERGROUND.
Grubun adı: YERALTI DÖRTLÜSÜ...
Konserleri dolup taşıyor. Elbiseleri parçalanıyor, eller üstünde salonları terk ediyor. Yepyeni bir fırtına esiyor ülkede:
İlahi Morluk
Aşka İnanmıyorum
Yağmur
Silinmeyen Hatıralar
Mesafeler
ve -şimdi sıkı durun- Şaşkın
Komşu Kızı
Fesuphanallah
Arap Saçı
Cümbür Cemaat....
Fakat aniden, bilinmeyen bir nedenle ortadan kayboluyor bu Deha...... Tüm eserleri listelerde 1 NUMARA iken üstelik...
-"İşte bunlar da benim tuhaflıklarım ..."diyor, daha sonraları... -"Öyle olmasa böyle olmaz, böyle olmasa da öyle olmaz", diye de "felsefe" koyuyor. Ne demek olduğunu kendin bulacaksın, “Estarabim”deki gibi...
Bir Hollanda'dan haberi geliyor, bir Almanya'dan... Bir Fransa'dan, Belçika'dan, Avustralya'dan, bir Kanada'dan... Bir duyuyoruz The Beatles'in John LENNON'u ile sohbet ediyor, bir Hint'lilerle "GURU" ayinlerinde meditasyon yapıyor; bir bakıyoruz Niagara Şelalelerinde, bir Elbe nehrinin kenarında...
Nerede olduğunu, ne yaptığını belirlemek mümkün olmuyor bu garip adam'ın yıllarca.... Ve bir gün dönüyor.
Yıl 1984...
Hem de ne dönüş:
İlla Ki
Gaddar
Deli Kadın
Yalnızlar Rıhtımı
Ankara Sokakları Hay-Yam-Yam
Tek Başına
ve adı dillerden düşmeyecek Çöpçüler ile...
Fakat o ne..?!
Birdenbire Türk Müziği Tarihine geçecek bir olay oluyor. Artık o gençlerin gönlünde ve dilinde:
"ERKİN BABA"
Sayfa 40 - PDFKitabı okudu
··
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.