Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kurtar beni! Daha fazla ölemem Ah Ingeborg, Neden mi? Bilmiyorum. Pek çok şeyi bilmediğim gibi. Sana daha önce yazdığım mektupları neden atmadığımı bilmediğim gibi. Sevgili Ingeborg, Birkaç gece önce seni rüyamda gördüm. Ben çok üzgündüm. Bir yerden, bir şeyi kurtaramamış olarak dönüyordum. Mekânlar çok garip yerlerdi. Tanımıyordum. Seni çağırsaydım belki sen tanırdın. Çok üzgündüm. Çok yorgundum. Çünkü kurtaramamıştım. Oysa ki, kurtarabilmek için “o şeyi” kan ter içinde kalmıştım. Tanrıya çok yalvarmış, çok yakarmıştım. Sonra, garip şekilde bu rüyanın bitişinde sen vardın. Yanağına dayanmış elin vardı. Gözlerinde uykusuzluk, rutubet vardı. Ama ne garip, bana çoook sıcaktın. Ben de sanki senin sıcaklığını özlemiş gibiydim. Seninle çok garip merdivenlerden inip, çok garip odalara girdik SENİ ÇOOOK ÖZLEMİŞMİŞİMDİ. Bu rüyanın gerisini sana anlatmayacağım. Belki bir gün, buluştuğumuzda anlatırım. İşte bu garip rüyadan sonra günlerce seni düşündüm. Haklıydın. Çok anlamlı olabilirdi: tükenmekteyiz, gitmek zorundayız, çağrılmadan geliriz. Ama konuşmak ve anlaşamamak, Ve bir an bile kavuşamayan ellerimiz, yıkmakta bunca şeyi: kalıcı değiliz. Ah Ingeborg, Nasılsın? Sen hep ölümü düşünmek gibisin, Sen “günü bölen çan sesleri gibi barışın ve mutluluğun yakasına yapışan ve olgun tarladaki orakları andıran o büyük dünya korkusunun çocuğu”sun. Ah Ingeborg, Ben kor yuttum. İçimdeki her şey yandı. İçimde yanacak bir şeyler daha var mıdır, Ingeborg? Daha fazla acı çekemem acı verecek yerlerimi o kor yuttu. Sen nasılsın? Sen şimdi “duvarın arkasında” nasılsın? Bense “hâlâ duymaktayım soluğunu bir de hançer gibi sapladığın o sözcüğü.” “hiçbir şey gelmeyecek bundan böyle” Gerçekten iyi misin Ingeborg? Affedebildin mi? Tekrar sevebiliyor musun? Yaralanan bir şey tekrar iyileşebilir mi? İyileşen yerde İZ kalınca tekrar eskisi (gibi) olunur mu? Hayır Ingeborg, İz bırakmaz insanı. Hiçbir iz beni bırakmadı. Hiçbir iz onu bırakmadı. Ve biz bu izlerle eskisi (gibi) olamıyoruz. Eskisi gibi olunamayınca ne öncesi gibi, ne de sonrası gibi OLUNAMIYOR. HİÇBİR ZAMANDA OLAMAMAK BUNU ANLAMAK! Ah Ingeborg, Martı çığlıklarıyla bile olsa yırtılan ipek bir kez daha dikilemeyecek. Sevgili Ingeborg, Sana burada olan biten hayatı, ve başka birçok şeyi anlatabilirdim. Ama ben içimdeki – içindeki çölü gördüm. Zindanı. Ve seninle sonlanan o garip rüyayı. Belki sen -bu rüyadan habersiz olarak- benim tek taraflı yakınlığımı hissetmeyeceksin. Olsun. Ben bunu unutmak istemiyorum. Bana rüyamda o garip odaların birinde kulağıma bir şiir okumuştun. Şöyleydi: “Hiçbir şey gelmeyecek bundan böyle Bir daha ilkbahar olmayacak. Herkese kehanetidir bin yıllık takvimlerin Ama yaz, ve hani derler ya, ‘yazdan kalma’ diye, onlar da olmayacak -artık hiçbir şey gelmeyecek. Asla ağlamamalısın der bir şarkı. Onun dışında bir şey diyen kimse yok.”
·
39 görüntüleme
seyma okurunun profil resmi
birhan keskin
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.