Tanıl Bora bir siyaset bilimci ve takip ettiğim entellektüellerden biridir. İletişim yayınları editörü aynı zamanda çok sevdiğim Birikim dergisi yazarlarındandır.
Türk Sağının Üç Hali kitabı sol entelijansiya tarafından ilgi gördü ama merkez sağ için aynı şeyi söyleyemem. Özellikle 1K ‘ da ne kadar az okunduğunu görünce bir anlam veremedim. Bu kitabı lisans döneminde okumuştum. Kütüphanemde en sevdiğim kitaplardan. Bu yüzden bir inceleme yazısı yazmak istedim.
En çok sağ iktidarlar tarafından yönetildik ve yirmi yıldır da Türk sağının İslamcı siyasetiyle yönetiliyoruz.
Tanıl Bora ya göre Türk sağının üç hâli vardır. Milliyetçilik, muhafazakarlık ve İslamcılık. Bu oluşumlar birbirinden ayrı düşünülemez ve birbiriyle iç içedir. Örnek verirken de fizikteki maddenin halleri üzerinden yapar. Milliyetçiliği bir ideoloji olarak görmez .
Tanıl Bora ya göre milliyetçilik Türk sağının gramer yapısı, dilbilgisidir. Maddenin hâllerinden de Türk sağının katı hâlidir. İslamcılık milliyetçilik ekseninde olmazsa olmaz bir imgedir. Türk sağının sıvı hâlidir. Muhafazakarlık ise zihniyetin ruh halidir, üsluptur . Türk sağının hava hâlidir. İstismar edilebilen bir alandır. Maddenin gaz halidir. Yani “ gaz verme” “ gaza getirme” formasyonudur.
Bu kitap Türk sağının ideolojik unsurlarını incelemiyor. Türk siyasal hayatının yakın dönemini ele alıyor. Siyasetin ideolojisini kaybettiği bir atmosferde her kaba, her şekle uygun, her yere sığabilen ve yerleşebilen bu üç hâli Türkiye’de siyaset bezirgânlığının karakterini sorgulayarak incelemiştir. Solcu bir yazarın Türk sağını “ sağı sağdan daha iyi bilen” bir araştırmasıdır. Türkiye’de solun bu meraksızlığından ve lakaytlığından da oldukça dertlidir. Hak verdiğim şu sorgulamaları yapar: “ Sağ iktidarlardan muzdaripsek neden görevimizi iyi yapmıyoruz? Neden karşı tarafı iyi tanımıyoruz? Neden bu hareketi ve kitleyi çözmeye çalışmıyoruz?”
Kitap Türk milli kimliğinin inşâ döneminden başlar. Bu bölümde Osmanlı devletinin son dönemi ve milliyetçilik akımları ile ilgili bilgiler vardır. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu , “ulus- devlet” inşâsı, vatandaş kimliği ve özellikle eleştirdiği “ azınlıklar” politikası ile devam eder. “ Öteki” kimliği ve oluşum sürecini de ekler.
İkinci bölümde Muhafazakarlık kavramını kuramsal olarak
Nurettin Topçu ya ayrı bir bölüm ayırmıştır. Onun kapitalizm ve teknolojiye yönelik eleştirilerini ele alır.
Son bölümü siyasal İslamcılığa ayırmış, siyasal oluşumunda Milli Türk Talebe Birliği,
Necip Fazıl Kısakürek in konuşma ve yazıları, MSP, Refah Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocaklarını incelemiştir.
Toplum olarak siyasete oldukça ilgiliyiz . Umutsuzluğa kapıldığımız ve hayal kırıklığı yaşadığımız siyasi seçimler, kitlelerin tercihleri, siyasi yozlaşma mesleğimiz ne olursa olsun hepimizi ilgilendiriyor . Bugüne nasıl gelindi ve biz şu an maddenin hangi hâlini yaşıyoruz , bunu sorguluyor ve anlamak istiyorsanız bu kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
Yazar ayrıca
Emek verip yazmak başka, okumak bambaşka..
İşte demiştim yaa... donanımlı bir okursunuz. Çok değer katıyorsunuz @feyzanaz Hanım akışıma.
Hep var olun.
📚✨✨
Hep var olun Sevgi hocam🙏 Çok teşekkür ederim😊 Siz de benim akışıma çok değer katıyorsunuz. Çok utandım şimdi🙈 Sizden öğreneceğim çok şey var. Sizin gibi seçici okurlar sayesinde bu platformun kalitesi artıyor . Hiç eksik olmayın🙏😊🌺✍️📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.