Gönderi

Eşrefin, hürriyet ve adalet aşkile yanan kalbi lavlar, ateşler saçan yanardağlara benzerdi. Kızıl sultanın istib­dat ricâline karşı sönmez bir gayz ve infial ile haykıran ve onları ucu zehirli hançerleriyle, zehirleyen, delik deşik eden bu nev'i şahsına mahsus pervasız şair şüphe­siz büyük bir vatanperverdi. İstibdadın saltanat zulmü­nün fenâ neticelerini, öldürücü âkibetlerini gördükçe ba­şı dönerdi. İçi burkulurdu. Yaralı aslanlar gibi inlerdi. Menfalara gidenler, Yemen çöllerinde sıcaklardan, Bal­kanlarda soğuklardan ölenler, sefalet içinde mahvü ha­rap olanlar ona, isyan için mevzu olurdu. Şöyle kıt'alar söylerdi: Padişahım bir dırahta döndü kim gûya vatan Daima bir baltadan bir şahı hali kalmıyor, Gam değil amma bu mülkün böyle elden çıkması. Git, gide zulmetmeğe elde ahali kalmıyor.
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.