...Enver Paşa, Buhara'nın tüm doğu bölümünün yanı sıra, Buhara'daki eski emirliğin büyük bölümünü de kontrolü altına almıştı. Bununla beraber, gerçek durum daha karışıktı. Enver Paşa, bütün operasyonları kendi idaresi altında toplamak amacıyla tüm Basmacı liderlerini ve kumandanlarını bir araya getirmeyi - büyük bir başarıya ulaşmadan- istemişti. Müslüman dünyada büyük prestij kazanmış bu kahramandan gelen yeni tehdit, Sovyetleri endişelendirmiştir. 1921 yılının ilkbaharında bir Sovyet gözlemci, Komünist'te (Rus Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin Türkistan Bürosu organı) duruma şöyle değinmiştir: "Bizi korkutan ilişkinin askeri yönü değil daha çok siyasi yönüdür. Enver Paşa'nın geçmiş zaferleri, bir Müslüman devlet adamı olarak hala ücra bölgelerdeki cahil çiftçi kalabalıklarını etkileyebilmektedir."
Enver Paşa'nın Pan-Türkist ideallerini gerçekleştirmek için gösterdiği samimiyete rağmen, yerli Müslüman kitleler genelde söz konusu Pan-Türkist ve Pan-İslamist planlarına aşırı ilgi göstermemiş olabilirler. Mesela, Basmacı hareketinde çarpışan Lakay kabilesinin reisi lbrahim Bek, Enver Paşa'yı tahttan indirilen eski Buhara Emiri'ne karşı tehlikeli bir rakip olarak görmüştür. Lakay İbrahim, Buhara'nın önceki emirinin himayesindeydi. Bu yüzden, Enver Paşa 3 ay kadar İbrahim tarafından gözaltına tutulmuştur. Sonunda, Kabil'de sürgünde bulunan eski Buhara Emiri. Sa'id Mir Alim Han'ı tanıyan tavırlarıyla güç bela hapisten kurtulmuştur. Enver Paşa, ne Osmanlı Ordusunun Başkumandan Vekili olma gururundan vazgeçebilmiş ne de hayallerinden sıyrılabilmiştir. Ocak 1922 tarihli mektubunda Enver Paşa, Kamil'den Ruslara karşı verdiği cesur mücadelelerin, İslam aleminde veya Osmanlı İmparatorluğu'nda yayınlanan ciddi bir gazete haberi olarak verilmesini istemiştir. Bunun yanında, Orta Asya'da süren savaşa karşın, Doğu Buhara ve Dervaz'daki dağ ve vadilerdeki maden kaynaklarını işlemek
için Almanya'dan maden mühendisleri yollayıp yollayamayacağı konusunda Kamil'in fikrini sormuştur. Bu isteklerin en ilginci ise Afganistciı'la irtibat kurabilecek Zeplin hava gemisiyle ilgili olanıydı (Bkz. No. 148). Umutsuzluk içindeki Enver Paşa nefret ettiği İngiltere'ye dönerek İngiliz yardımını garanti altına almaya çalışmıştır. Buhara'ya gidebilmesi için Afganistan yoluyla İngiliz sömürgesi Hindistan' dan geçiş izniyle geçip. geçemeyeceği hakkında Londra Hükümeti nezdinde araştırma yapması için kardeşine talimatlar vermiş (Bkz. No. 151, No. 156, No. 163), Hindistan'a giderek, İngiliz yardımını araştırmak için Kabil'e ciddi talimatlarla donatılmış bir elçi göndermiştir. Ancak, İngiliz yetkililer bu talebi reddetmişlerdir, keza Enver Paşa'ya yardım için Afganların yapacağı bir hareketin Sovyetlerin Kabil'e doğru harekete geçmeleri için bir bahane teşkil edeceğinden endişe duymuşlardır. Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa, gerçekte Berlin'den bir Zeplin elde etmek için girişimlerde bulunmuştur. Elinden geldiğince, beş bin adet tüfek, bir veya iki uçak, seyyar tamirat teşkilatı ve elli subay sağlamaya sö� vermiştir. Tüm bu malzem�leri elde etmek için "30.000-50.000 altın"a ihtiyaç vardı. Nuri, bu parayı Enver Pa§a'nın yollamasını istemiştir. Bununla beraber, Nuri Paşa bir zeplin elde edilmesi ve nakledilmesi konusunda şikayetçi bir tavır sergilemekteydi ve Enver Paşa'nın bu projesinin maliyetini karşılamayı bir hayal gibi görmekteydi (Bkz. No. 169). Enver Paşa, şüpheci görüşü ve kehanetleriyle gelecek hakkında ne ·planlamıştı? Bu, onun için bile açık olmayabilirdi. Şu söylenebilir ki, Enver Paşa Türk- İslam İmparatorluğu'nun temeli için özellikle Buhara'daki ve genel olarak Orta Asya'daki tüin Türk-İslam unsurlarını birleştirilmesini mümkün görmüştür.18 Enver Paşa, siyasi kimliğini Afganistan Kralı. Emanullah Han'a yazdığı 1922 ilkbaharı tarihli mektubunda kısaca şöyle özetlemiştir: "Rus idaresine ara vererek, bizim gözetimimiz altında, doğu İslam hükümetlerinin konfederasyonu gerçekleşecektir. Majestelerinizin yardımlarına çok teşekkür ederiz. Bu bağlamda, dünyada tek başına ayakta duracak ve Alman Federasyonu 'na benzeyecek bu devlet, kısa bir süre içinde ortaya çıkacaktır" (Bkz. No. 158). Bu elbette muhteşem bir projeydi. Senaryonun arkasındaki gerçek amaç ise, eski gücüne ulaşmış ve Türkiye sınırlarından Hindistan sınırlarına dayanmış Turk İmparatorluğu'nun çekirdeğini yqratmaktı.Enver Paşa, Doğu Türkistan ve dahası Afganistan'daki Müslümanları kapsayan böyle bir Pan-İslamist ve Pan-Turkist devlet içinde önemli bir rol oynamak istemekteydi. Tabii olarak. Türkistan'ın geniş topraklarında yaşayan Türklerin, al sancak altında birleşmelerini ve kendi liderliği için yeni doğmuş Sovyet devletini parçalamayı ummaktaydı. Şüphesiz, bu fikir uygulama imkanından uzak, gerçek dışı biı: fikirdi. Bu ideal, Sovyet Rusya'mn yanısıra İngiliz Hükümeti'ne de meydan okumaydı. Bu arada Almanya'daki problemler, Enver Paşa'yı ciddi şekilde düşündürmekteydi.