Gönderi

Sahabeden birisi evindeki halinin Resulüllah'ın (sav) huzurundaki halinden farklı olmasından dolayı kendisinin münafık olduğunu zannetmişti. Derhal evinden koşarak çıktı ve "Hanzala münafık oldu, Hanzala münafık oldu!" diyerek Resullüllah'ın (sav) yanına vardı. Sahabi, Resulüllah'a (sav) bu münafıklık durumunu ; O'nunla birlikte iken kalbinin ince duygulara kapıldığını, gözlerinin yaşla dolduğunu, Rabbini hatırladığını ve ahireti gözünde canlandırdığını, sanki ahireti gözleriyle gördüğünü, evinde döndüğünde ise çocuklarıyla şakalaştığını, hanımıyla oynaştığını ve O'nun yanında iken hissettiklerini unuttuğunu açıkladı. Bunun üzerine sevgili Resul, "Ey Hanzala! Sizler, benim yanımda bulunduğunuz hal üzere bulunmaya devam ederseniz melekler yollarınızın üzerinde sizlerle musafaha ederler. Fakat ey Hanzala! Bazı zamanlar böyle, bazı zamanlar da şöyle (olması normaldir) " buyurdu. >>>(Müslim, Tevbe 12; Tirmızi, Kıyamet 20, 59; İbn Mace, Zühd 28; Ahmed b.Hanbel, Müsned, IV. 178, 346) Böylece O itiraf etti ki insan, bazen zayıflar, bazen güçlenir. Bazen gaflete düşer, bazen uyur. Dolayısıyla vaktini ve hayatını, nefsinin hoşnutluğu ile Rabbinin hakkı arasında; dünyası ile ahireti arasında bölüştürmesinde bir sakınca yoktur.
Sayfa 122Kitabı okudu
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.