Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nüfusu 62 milyon olan İngiltere Birleşik Krallığı 4 farklı bölgeye ayrılmaktadır. Bu bölgeler sırasıyla Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dır. İskoç, Galli ve İrlandalıların kendilerini İngiliz olarak tanıtmadıkları unutulmamalıdır. (...) İngiltere için yapılan The Geert Hofstede analizinde İngilizlerde ferdiyetçiliğin önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İngilteredeki değişimin diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha hızlı olduğu dikkat çekmektedir. İngiltere belirsizlikten kaçınma ve güç mesafesi konularında Amerikalılara benzerler. Belirsizlik ve düşük güç mesafesi konularındaki yüksek toleransları endüstriyel ilişkilerinde ortaya çıkmaktadır. (...) Patronları için hevesle çalışmamaktadırlar. Elit ve hiyerarşik organizasyonel sistemler fabrikalarda çalışan insanları fazla ezememektedir. İngilizler şahsi alanları konusunda gayet koruyucudurlar. (...) Dünyanın önde gelen ekonomilerinin ortak algılamaları konusunda yapılan bir araştırmada İngiltere; en az başarılı, orta karar çalışkan ya da yardımsever ve buna karşılık ikinci en kibirli, mizah duygusu en fazla gelişmiş ve en fazla can sıkıcı ülke olmaktadır. (...) Ticari görüşmelerde (...) İngilizlerin belirgin özellikleri (olan) (...) dolaylılık-nezaket ve kibarlık İngiliz iletişim tarzının temelini oluşturur. Kaçamak cevapların ne anlama geldiğini anlamak için doğrudan konuya yönelik sorular sorulmalıdır. (...) Ticari görüşmeler esnasında savunma amaçlı da mizah kullanılabilir. Ticari görüşmeye gidilirken, yeterli miktarda kartvizit götürülmeli ve toplantılara daima zamanında gidilmelidir. Karar verme süreci yavaş olabilir, bu yüzden iş ortağının acele karar vermesi durumunda bırakılmamalıdır. Eğer mümkünse, İngiltere'ye yaşlı temsilcinin gönderilmesi avantaj sağlayabilir. Yaşlı kişiler otorite havasını vermesi ve İngiliz iş kültüründe daha fazla saygı görmesi açısından daha uygundur. İngilizler (...) daha az fiziksel temas ve beden diliyle ifade beklemektedirler. Tokalaşmalar dostça olmayıp, sarılıp öpme ve gürültülü konuşma uygun bulunmaz. Mahremiyet ve kişisel mesafe bu toplumda çok önemlidir. Bu yüzden özel sorular sorulmamalıdır. Otururken arada mesafe bırakmaya ve elle temas etmemeye özen gösterilmelidir. Soğuk, tarafsız ve işe odaklanmış yaklaşımlar çok iyi karşılanır ve saygı görür. İngiliz işadamı kısa süreli iş ilişkilerinden ziyade, uzun vadeli ilişkileri benimser. Eğer iş yapmaya karar verilirse, sizinle doğrudan ilişki içine girecek, fikirlerini açıklamakta tereddüt etmeyeceklerdir. İyi bir ilişkinin oluşmasında, teklifinizi ve şirketinizi değerlendirmeleri için zaman bırakmanız gerekebilir. (...) Öte yandan ilk toplantılarda yüz ifadelerini düşüncelerini belli etmeyecek bir seviyede tutarlar, algılama konusunda güçlük çekilebilir. Karar verme durumunda bir İngiliz kişisel tecrübe ve hislerinden ziyade var olan yasa ve kurallardan yararlanır. Bununla birlikte, organizasyonun her seviyesinde iş adamı için temel otorite şirket politikasıdır. Objektif kanıtlar ve gerçekler yalnızca gerçeğin akla uygun kaynaklarıdır. Hisler genellikle konuyla ilgisiz şeylerdir. Geçmişteki örnekler ve deneyimler karar vermede önemli tol oynayabilir, yapılan teklifler ve öne sürülen şartlar geçmişte yapılanlarla uyuşursa daha şanslı bir durum yakalanabilir. Firmaların geçmiş başarıları toplantı masasına getirilebilir. Agresif satış teknikleri, sert satış veya başka bir firmanın ürünü hakkında kötü iddialarda bulunmak ve yüksek sesle konuşmak hoş karşılanmaz. (...) Her türlü çizgili kravattan uzak durmak gerekmektedir. Çünkü İngiltere'de şerit halindeki kravatların her biri ayrı bir kurumu temsil edecek şekilde yaygındır. (...) Ticari toplantıdan en az birkaç gün önce programın belirlenip karşı tarafa iletilmesi, İngiltere'nin yoğun trafiğinin randevu yerine ulaşmada gecikmelere neden olacağı unutulmamalıdır. (...) İngiliz iş kültürü yoğun bir hiyerarşik yapıya sahip olsa da, ekip çalışması çok önemlidir. Genellikle en yüksek seviyedeki kişiye kararı iletmeden önce oybirliğine ulaşırlar. Karar verme süreci yavaş, detaylı bir şekilde gerçekleşir. (...) Konuşmalarda cümleler tam olarak kurulmalıdır. (...) Konuşma esnasında İngiliz muhatapla araya en azından bir kol boyu mesafe bırakılmasına dikkat edilmelidir. (...) Tatil zamanlarında gönderilecek kartlar daha önce yapılmış başarılı bir görüşmeye teşekkür etmek için uygun bir fırsattır. Kartlarınızın yılbaşından bir hafta önce karşı tarafın eline geçmesi sağlanmalıdır. Yılbaşı ise hediyelerin değişimi için uygun bir zamandır. Eğer bir hediye alınırsa karşılık vermek gerekebilir. Bu hediyeler, ofis kullanımına uygun gereçleri içerebilir. (...) Ancak yine de çok pahalı hediyeler seçilmemesi gerekir. Hediye verme İngiliz ticaret kültürünün bir parçası değildir. Ancak ev sahiplerinize teşekkür etmek amacıyla bir yemeğe veya tiyatroya davet edilmesi durumunda bu hareket karşı tarafça takdir edilecektir. Hediye olarak kasımpatı, beyaz zambak ve kırmızı gül götürmekten kaçınılmalı. Çiçek götürmeye karar verildiyse, eski Avrupa gelenekleriyle uyuşacak şekilde buketin tek olmasına dikkat edilmelidir. Çiçekleri sunmadan önce ambalajı açılmalıdır. Evde konuk olduktan sonra bir teşekkür notu veya postayla teşekkür yazısı gönderilmesi çok düşünceli bir davranış olarak algılanacaktır. (...) Özellikle önemli konulara vurgu yapılırken göz teması kesilmemelidir. Konuşma esnasında eller cebin dışında, mümkünse her iki tarafa salınmış olarak tutulmalıdır. (...) Bir kadınla el sıkışmadan önce, ilk olarak kadının elini uzatması beklenir. İngilizler biriyle tanışırken 3.kişinin taraflar arasında aracılık yapmasını tercih etmektedirler. (...) Dostlukların sağlanması oldukça zor olup, sağlandığında ise kalıcıdır. (...) İngilizler günlük olaylardan konuşmaktan çok hoşlanırlar, bu yüzden güncel konulardaki görüşlerinizi almak isteyebilirler. İngiltere'ye yapılacak bir iş ziyareti öncesi gündemde olan konulara bakılmasında büyük fayda olacaktır. Politikayla, özellikle Kuzey İrlanda ve İskoçya ile ilgili konularda tartışmaya girmekten kaçınılmalı, Kraliyet Ailesi konusunu ilk gündeme getirenin karşı taraf olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Doğum yeri, din, kişinin işi ve diğer kişisel konulardaki sorulara girilmemelidir; aile ağacı ile ilgili tartışmalardan, İngiltere'deki sınıf sistemiyle ilgili konuları gündeme getirmekten kaçınılmalıdır. Ayrıca İngiliz yemeklerinin vasat olmasından bahsedilmesi hoş karşılanmayabilir. (...) İngilizlerin "karar verme” süreçleri yavaştır. Buna bağlı olarak görüşmelerde aceleci davranılmamalıdır. (...) İngilizlerle başarılı bir toplantı için; randevular en 2 hafta önce alınmalı, mantıklı ve sağduyulu olunmalı, kısa bir göz temasıyla toplantı başında ve sonunda el sıkılmalı, isim ve soyisimle takdim yapılmalı ve muhafazakâr bir giyim tercih edilmelidir. İngilizler uzun zaman gerektiren amaçlar yerine kısa vadeli çözümlerle daha fazla ilgilenmektedirler. (...) Ayrıca toplantıda nereye oturulacağı gösterilmeden oturulmamalıdır. (...) (Bahsinden hoşlanılacak) konular; İngiltere'deki olumlu izlenimleriniz, yakın çevrenizden bahsetmek, İngiltere'nin hikâyesi, sporu, kültürü (...), günlük olaylar, hava durumu, hayvanlar. (...) Hislerin sergilenmesi, olumlu veya olumsuz olsun genellikle iyi karşılanmamaktadır. "Have a nice day” ifadesini kullanmaktan kaçınılmalıdır. (...) İngilizler kendi kıtalarına uygun olarak yemek yerken çatalı sol ele, bıçağı ise sağ ellerine alırlar.
Sayfa 303Kitabı okudu
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.