Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Fransa'da sınıf çok önemlidir. Bu sınıflar aristokrasiyi içermektedir. Başlıca sınıflar; üst kapitalist sınıf, üst-orta kapitalist sınıf, orta sınıf, alt-orta sınıf, alt sınıf. Sosyal statülerin değişikliği en az Fransız insanında görülmektedir. İş yerindeki pek çok Fransız rekabetle, yarışmayla motive edilememektedir. Onlar çalışma konusunda pek istekli olmasalar da, düzenli çalışma saatleri içerisinde çok çalışmış ve en yüksek verimliliğe sahip olmuşlardır. Fransız şirketlerinde üst düzey yöneticiler Amerikan şirketlerine benzer pozisyondaki yöneticilere göre daha fazla yetkiye sahiptirler. Aynı zamanda kendi hareketleri için çok az sorumlulukları vardır. Sonuçta Fransız yönetim tarzında daha fazla bir otokritik tutum söz konusudur. Karar vermeden önce, karşı taraf hakkında olabildiğince çok bilgi edinmek isterler. Terfiler şirket içinde yapılır ve performans düşüklüğü gösteren yöneticiler, kovulmak yerine "park ettirilir". (...) Fransa çok güçlü ve homojen değerler yapısına bağlıdır. Her zaman kendi kültür, dil, tarih ve sanatlarıyla gurur duymaktadırlar. Fransa, Avrupa ülkeleri içerisinde kendi kültürel değerlerini diğer ülkelerin kültürel akımlarına karşı en fazla koruma çabası içerisinde olan ülkelerin başında gelmektedir. Bu anlamda Almanya ile beraber AB üyesi ülkeler üzerinde oldukça fazla belirleyici rolü vardır. Yemek, eğlence, ticaret ve dil kullanımı gibi belli konularda kendine özgü değerleri mutlaka öne çıkarmakta ve taviz vermemektedir. Fransız şirketlerinin hiyerarşik yapısı; ast-üst ilişkilerinin daha yakın ve kişisel olmasıyla ilgilidir. Bu açıdan, grupları bir araç yerine bir aile kavramına yakın gören Japonlara benzerler. (...) 13 rakamının uğursuzluğuna inan(ırlar). (...) Fransızlar, genel olarak ilk tanıştıkları kişilere karşı resmi ve mesafeli bir davranış sergilerler. Fransız iş kültürünün resmiyetine rağmen, insanlar birbirleriyle konuşurken yakın mesafede durmaktadırlar. Buna ek olarak, umuma açık yerlerde birbirlerine değmek de Fransız ticaret ahlakıyla bağlantılı bir özelliktir. Ticari görüşmelerde aşırı övünmekten kaçınılmalıdır. Ticari konuları tartışmaktan korkuyormuş gibi bir izlenim de verilmemelidir. (...) Çoğu Fransız işadamının iyi derecede İngilizce konuşmalarına rağmen, Fransızca iş dili olarak kullanılmaktadır. İhracat pazarlamacılarının (...) Fransızca konuşmaları beklenir, özellikle Parisliler Fransızcanın muhatapları tarafından zayıf olarak konuşulmasını rahatsız edici bulurlar. Fransızların dillerine olan bağlılıklarından dolayı, Fransızca konuşurken karşısındaki kişinin gramerini düzeltmekten çekinmezler, bu durum nezaketle karşılanmalıdır. Temel Fransızca cümleleri öğrenmek ve kullanmak çok önemlidir. Bu gayret ve çaba Fransızlar tarafından takdir görecek ve mutlaka hatırlanacaktır. Selamlaşmada el sıkışma uygulanmakta olup, karşı cinsler arasında iş yerinde birbirlerini yanaklarından öpmek yaygın bir durumdur. Bu durum, dışarıda pek uygulanmamakta olup, ilk hareket bayandan geldiği takdirde karşılık verilebilir. İş ve sosyal konumlarında kadınlar erkeklerden daha fazla saygı görmekte olup, bu bir yerleşik prensip olarak kabul edilmektedir. Fransızlarla iletişim halindeyken göz kontağını kesmemek ve bakışların diğer kişiler üzerine odaklanmaması karşı tarafa verilen önem açısından gereklidir. Üst pozisyondaki bir şahıs içeriye girdiği zaman kişilerin ayağa kalkması uygun bir davranış olarak kabul edilir. İyi duruş vaziyeti bu kültürde eğitilmiş biri olunduğunun göstergesi olarak kabul edilir. (...) Fransız ticaret kültürü (...) formalite, bireycilik, dürüstlük, gizlilik ve yetkiye saygı (değerlerine önem verir). Bazı ülkelerde ifade edilen “O.K.! (Tamam!)” işareti (baş ve işaret parmağı birleştirerek oluşturulan yuvarlak) Fransa'da “sıfır” ya da “boş” olarak anlaşılmaktadır. Fransızlara teyit anlamında “O.K.” anlamında bir işaret yapmak isteniliyorsa, başparmak yukarı kaldırılmalıdır. Fransız iş protokolüne göre; yalnız başına ilk isimle hitap uygun kabul edilmekte, fakat karşı taraftan talep edilirse kullanılmalıdır. Bu davranışa yaş ve pozisyon durumu artınca pek olumlu bakılmamaktadır. Müşteriler ve tedarikçilerin "monsieur" ya da "madame" unvanlarını kullanmaları daha uygundur. Son yıllarda saygınlık ifadesi olarak nadiren "Mademoiselle-Bayan (Bekar bayan için)" sıfatı kullanılmakta olup, kullanılmaması karşı tarafça hoş karşılanabilir. Fransız ticaret kültürü hiyerarşiye çok önem vermektedir. Bu yüzden ticari görüşmelerden önce, görüşülecek her kişinin unvanlarını bilmek çok önemlidir. Fransızlarla hem günlük hem de iş yaşamında randevu almadan görüşmek kabalıktır. Randevu saatine sadık kalmak önemlidir. Fransa'nın güneyine inildikçe zaman konusunda esneklik artmaktadır. Fransız çalışanları 5 hafta tatil yaparlar ve üç haftasını Haziran veya Ağustos ayında kullanırlar. Buna ek olarak, Ağustos ayında çalışanları ofislerinde bulmak oldukça zor olmaktadır. (...) Zorunlu olarak çalışma saatlerinin 35 saate indirilmesinden sonra, yöneticiler kısa çalışma haftaları olarak (14-16 gün) arasında ek tatil almaktadırlar. Fransız şirketler çoğunlukla bunu okul ve paskalya tatilleri arasında gerçekleştirmektedirler. Fransa'ya iş seyahati planlanırken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Kıdemli pozisyonlardaki şahıslar için ofisten geç çıkmak yaygın bir durumdur. Fransa için; iş randevularının planlanacağı en iyi zaman 11.00-15.30 saatleri arasıdır. Fransızlar, iş yaşamlarında prensip olarak cep telefon numaralarını vermeyi tercih etmezler. Ticari görüşmelerin iş yerinde kalmasını isterler. Bu yüzden, kişilerin ofis saat ve günlerini iyi bilmek gerekmektedir. İş ilişkilerinde sıcaklığın ve cömertliğin sergilenmesi, Fransız iş kültürünün ölçülerinden değildir. Ticari görüşmeler esnasında hediye vermek uygun karşılanabilir, yalnız hediye vermenin zamanı çok iyi seçilmelidir. Fransız iş ahlakında hediyeyle kartvizitinizin beraber gönderilmesi uygun düşmemektedir. (...) Eğer bir Fransız evine davet edildiyseniz bunun sık sık gerçekleşmeyen ve onurlandırıcı bir hareket olduğunun farkında olunmalıdır. Çiçek, kaliteli çikolata veya likör gece başlamadan daveti veren kişiye sunulmalıdır. Buna karşılık; şarap kültürünün en önemli ülkelerinden Fransa'da şarap götürmek büyük kabalık olacaktır. Çünkü ev sahibi gece için en iyi seçeneği zaten sunacaktır. Çiçek konusunda ise; karanfil kötü niyeti, kasımpatı çiçeği de cenazeyi anımsattığı için bu iki çeşit tercih edilmemelidir. Fransızlarla iş yemeğine çıkmak isteniliyorsa, akşam saatleri yerine öğle saatleri daha uygun olacaktır. Aslında Fransızlar yemeklerde iş konularını görüşmeyi pek arzu etmezler. Bu yüzden, eğer iş konuşulacaksa tatlı servisi yapılana kadar beklemek uygun bir davranıştır. Yemek masasında, en fazla önem verilen kişi masanın başına oturur. Önem derecesine göre bir alt seviyedeki kişi hemen soluna ve ikinci önemli kişi ise sağına oturtulur. Fransız ev sahibi kahveden sonra eğer portakal suyu ikram ediyorsa, bu ev sahibinin kibarca artık gitme vaktinin geldiğini gösteren bir işaretidir. Fransızlarla diyalogların, münakaşayla sonuçlanma olasılığı yüksektir. (...) Sohbet konuları için, Fransız tarihi, kültür ve politika hakkında araştırma yapmak avantaj sağlayacaktır. Karşılıklı sohbet anında sessiz bir ortamın oluşmamasına dikkat edilmeli, yeni konular açılmalıdır. Sohbette Tercih Edilen Konular: Yemek ve Fransız mutfağı hakkında övgüler, sanat, müzik, felsefe, spor, güncel olaylar ya da tarih (konu hakkında yeterli bilgi var ise). Sohbette Tercih Edilmeyen Konular: Kişisel politik tercihlerini ve kime oy kullanıldığını sormak, standart Amerikan tarzı konuşmalar, ilk tanışmada kişisel bilgileri öğrenmek, Napoleon'u eleştirmek. (...) Fransızlar, sıfatlara ve unvanlara önem verdikleri için pozisyonun ve varsa akademik derecenin belirtildiği kartvizitleri takdim etmek çok önemlidir. Aynı şekilde karşı taraf da kendi unvan ve görevini belirten kartvizit sunacaktır. İlk toplantıda nazik ve içten davranmaya özen gösterilmelidir. Fakat Fransızlar erken oluşan arkadaşlıklardan şüphe duyabilirler. Fransızların direkt, sorgulayıcı ve araştırmacı yapıları hem ticari hem de sosyal alanda kendini göstermektedir. Bu yüzden, dikkatlice hazırlanmış ve mantıklı organize edilmiş bir teklif büyük önem taşımaktadır. (...) Mantık, Fransız ticaret kültürünün temelini oluşturmaktadır. Bu yüzden, ters ve mantıksız gelen her şeyi tolerans göstermeden eleştireceklerdir. Bunun yanında, tartışmaların analitik, eleştirel ve akılcı bir perspektifle yapılması gerekmektedir. Her ne kadar Fransızlar fikirlerini değiştirmek için ikna edilebilseler de kültürel normlardan sapmaları asla kabul etmeyeceklerdir. Fransızlar, ticari görüşmelerde karşılarında her zaman güçlü, fikirlerini sonuna kadar savunan ve soğukkanlılığını koruyan bir kişilik beklerler. (...) Fransızlar uzun vadeli amaçlara odaklandıkları için; tekliflerin her maddesi karşı tarafa randevu verilmeden önce çok detaylı bir şekilde incelenecektir. Bu yüzden, Fransızların cevap için geri dönüşleri oldukça zaman alacaktır. Eğer görüşmeler çıkmaza girerse, kendi pozisyonlarını korumak için reddetmek yerine tekliflerini askıya alacaklardır. Fransız ticaret kültüründe güç esas olarak kabul edilmekte ve sadece otoriteye sahip yüksek mevkideki kişiler son kararı vermektedirler. Bu yüzden iş yapılan kişilerin aracı kişi olup olmadığına dikkat edilmelidir. Toplantı bitiminde ülkeye geri dönüldüğünde, Fransızlara teşekkür yazısı iletilmesi ilişkilerin uzun vadede gelişmesi için faydalı olacaktır. Fransızlar iş yaşamlarında risk almaya ve ticaret kültürü değişikliğine pek sıcak bakmazlar. Bu yüzden, bürokrasi ve idari usûller esneklikten uzaktır. Tüm iş konularıyla ilgili olarak, telefonda konuşarak veya yüz yüze teyit edilmesine rağmen, konu yazıyla teyit edilmediği takdirde kesinlikle uygulamaya geçmemektedir. Fransızların; işlerinde başarısızlığa uğradıkları zaman, kural ve düzenlemelerle bir çıkış yolu bulmaya çalışmaları en yaygın yöntemdir. (...) Giyim tarzı modaya uygundur. Profesyoneller ise daha çok resmi giyinirler. İş yemeğinde masa adabı çok önemlidir. Yemek yerken ve görüşme yaparken dirsekler masaya konulmaz. Karşı tarafa çiçek veya çikolata hediye olarak getirmek uygun olur. Çok kaliteli olmak şartıyla şarap da hediye olarak verilebilir.
Sayfa 311Kitabı okudu
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.