Gönderi

Birlikte bir fotoğraf cektirmistik, ikimizin gözlerinde de hüzün olan. Cebimizdeki son kuruşa kadar vermiştik vicdansız fotoğrafçıya. Niye ? Her baktığımızda birbirimizi mi anacaktık yoksa göğsümüzü dolduran heveslerimizi mi? Sahi noldu o fotoğrafa saklıyor musun hala? Ben minicik parçalara ayırdım onu çok kısa bir zaman sonra, attım bir çuvalın dibine. Üstüne de yağan karın altında yürüdüğümüz, saçlarıma düşen taneleri izlediğin hayali anıları yazdığın o defter vardi ya hani, heh onu ekledim. Geri kalan boşluğa da evde ne kadar eski defter kitap varsa tepiştirdim. Gittiler bir bisikletin arkasında geri dönüşmeye. Senin hayallerin, benim çaresizliğim, hüznümüz, yaşanmamış anılar belki de dönüştü birer kağıda ya da tepesinde tohum olan o kalemlere. Belki birileri resimler çizdi buruk gülüşlerimizin üstüne, toprağa ekildi belki de ürkek bakışlarımız. Kim bilir öyle değil mi? Hepsi geri dönüştü de bi biz dönemedik. Şimdi bunları yazarken o fotoğraftaki hüznü hala duyuyorum içimde. Bunda arka fonda çalan şarkıların etkisi büyük tabi yoksa banane.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.