Gönderi

Ben, bir olmama rağmen sadece bir değilimdir, bir kendiliğim vardır ve bu kendilikle kendi kendili ğim olarak ilişki kurarım. Bu kendilik asla bir yanılsama değildir; benimle konuşarak kendini işitilebilir kılar kendimin farkında olmakla kalmam kendimle konuşurum da ve işte bu anlamda, bir olsam bile, bir-içinde-iki'yimdir ve kendimle uyum içinde ya da uyumsuzluk içinde olabilirim. Diğer kişilerle anlaşmazlığa düştüğümde alıp başımı gidebilirim; ama kendimden uzaklaşamam ve bu nedenledir ki diğerlerini dikkate almadan önce kendimle uyumlu olmayı denemem daha iyi olur. Aynı cümle, haksızlığa uğramanın haksızlık yapmaktan ne sebeple daha iyi olduğunu da açıklar: Eğer haksızlık yaparsam, haksızlık yapanla dayanılır olmayan bir yakınlık içinde, beraber yaşamaya mahkûm olurum; ondan asla kurtulamam. Dolayısıyla, Platon'un da eserlerinde zaman zaman değindiği, tanrıların ve insanların gözlerinden gizlenmiş, görünebileceği kimse olmadığı için hiçbir zaman açığa çıkmayan suç gerçekte yoktur. Böyle bir suç olamaz, çünkü düşünürken kendimin ortağı olan ben, eylerken de kendimin tanığı olurum. Faili bilirim ve onunla beraber yaşamaya mahkûmumdur. Fail sessiz değildir.
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.