Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Her şey bu kadar açıkken, Yalçın Küçük, hiç utanıp sıkılmadan Atatürk'ün Adana'daki Yıldırım Orduları Komutanı olduğu dönemdeki gelişmeleri çarpıtmıştır. Küçük, "Mondros Bırakışması'ndan sonra Mustafa Kemal Paşa'nın birliklerini bırakarak kuvveti olmayan bir general... kendini kızağa aldırmış bir kamu görevlisi olarak, İstanbul'da yaşaması çok düşündürücüdür. Bunun üzerinde düşünmeden bilim ve tarih yazımı olacağını sanmıyorum. Başkaları var; Mondros Bırakışması'na karşın birliğini ve silahlarını bırakmayan ve bu nedenle daha sonra Büyük Britanya işgalcileri tarafından savaş suçlusu sayılan generaller biliniyor." demiştir. Hangisini düzelteyim? Baştan aşağı yalan, yanlış, mantık hatasıyla dolu bir dizi saçmalık!... Birincisi, daha önce de anlatıldığı gibi Atatürk, Adana'dan İstanbul'a birliklerini bırakarak, kendiliğinden gitmemiştir. Ahmet İzzet Paşa Hükümeti, Yıldırım Orduları Grubu'nu kaldırarak Atatürk'ü İstanbul'a çağırmıştır. Üstelik Atatürk, her türlü riski göze alarak, bu karara itiraz etmiştir, ama İstanbul Hükümeti'ne dinletememiştir. İkincisi, Atatürk İstanbul'a Yalçın Küçük'ün değimiyle "yaşamak için!" gitmemiştir. İleride anlatılacağı gibi, Atatürk İstanbul'da kaldığı altı ay boyunca Anadolu'daki milli hareketin altyapısını oluşturmuş, "gizli kurtuluş planları" hazırlamıştır. 28 Son olarak da, Mütareke'ye rağmen silahlarını bırakmayan sadece Medine komutanı Fahrettin Paşa'dır. Yakup Şevki Paşa ve Ali İhsan Sabis Paşa Malta'ya sürülmüştür, ama bu komutanların hiçbiri "birliğini ve silahını bırakmadığı için değil”, Ermeni olaylarına katılmak gibi başka nedenlerle tutuklanıp Malta'ya sürülmüşlerdir.
·
1 artı 1'leme
·
143 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.