Kitap okurken genelde kendime bir karakter seçerim ve o karakterin ruhuna bürünürüm. Kadın- erkek, iyi- kötü, canlı-cansız farketmez. Ama Dağdağan Türküsü'nü okurken bir çok karaktere büründüm. Purut oldum, Davut oldum,Nesrin oldum, Fatma nine, Karaboğlu hatta kocabaş bile oldum. Yeri geldi uzaktan izledim, yeri geldi olayın içinde buldum kendimi... Yazarın kurgusuna hayran kaldım. Bu genç yaşta farklı bir tarz oluşturarak yeni bir akım başlatmış oluyor.
Kalemine sağlık...
Yol uzun, kitaplığımız da daha çok kitabın olacak. Bunda hiç kuşkum yok
Yolun açık olsun.