Gönderi
Pandemi döneminde Jose Saramago'nun "Körlük" adlı romanını okuduğumda çok etkilenmiştim. Bunun dışında daha önceleri salgınlar hakkında kaç yılında ne olmuş sadece okumuştum. Ama ilk defa bir salgın sürecini yaşadım. Sürekli tv den vaka sayılarını alınacak tedbirleri kapatma olaylarını dinledikçe çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bu yüzden benzer bir süreci yaşamış biri olarak Veba Günlükleri'nde yaşanan olaylar o kadar tanıdık geldi ki, özellikle eve kapanma, hastalığın yayılma süreci, günlük ölüm raporları. Tabi 1665 te yaşanan bu salgının korkunç yüzünü de okumak çok dehşet vericiydi. Tüm ailesini kaybedip delirenler, ölenlere mezar yetişmeyip toplu mezarlara sadece rastgele atılmalar, kilitli evlerden tünel kazarak kaçanlar, sokakta bir anda yığılıp kalanlar, inancını sorgulayanlar, inancına sıkı sıkıya sarılanlar, kendini öldürenler, salgını fırsata çeviren medyumlar, parası olanın kaçtığı yoksulun yine ölüme terkedildiği zamanlar, kendini ölüm çukurlarına atanlar, yaşayanların bir ruhtan farkı kalmadığı zamanlar..daha pek çok dehşet verici sahnelerin yaşandığı anlar.Tüm bunları gerçek bir gözlem içinde tüm samimiyeti ile not alan H.F. isimli kişi, özellikle Kitaba Mukaddese yaptığı atıfları, kendi görev süresince içinde yaşadığı duyguları ve hakimlerin aldığı doğru kararlara yönelik düşüncelerini dile getirmesi kitaba içten bir hal katmış. Olayın gerçeğine uygun ele alınması, sarsıcılığını daha da arttırıyor tabi.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.