TOHDUR BEĞ
Avrat yeğin sayrı, benim karnım aç,
Keyf için gelmedik bura tohdur beğ.
Fukara harcından yaz da bir ilâç,
Olsun derdimize çare Tohdur Beğ.
Tama vatandaşık, gardaşık tama...
Bunca pahılm'olur adam adama?
Geldik tâ sabahtan, kaldık akşama,
Yarına mümkün mü sıra Tohdur Beğ?
Yedi baş horanta, yıkık hanede...
Tüm kazancım bini bulmaz senede.
Yüz pangunut helâl olsun gene de
Ben nereyim, beş yüz nere Tohdur Beğ
Tek kaşıkla çorba içer dördümüz...
Kul başından ırak ola derdimiz.
Senden, benden esker ister ordumuz.
Candan da mı yeğdir para Tohdur Beğ?
Dert, bela tebelleş oldu başıma,
Her gece tahsildar girer düşüme...
Beni mahcup etme can yoldaşıma,
Erkeklik öldü mü bre Tohdur Beğ?
Büyük oğlan asker, öteki çırak,
Han için param yok, oteli bırak...
Mevsim kış, yollar sarp, köy hayli ırak
Bir değil, beş değil yara Tohdur Beğ.
Memur gelir, karşılarsın köşeden,
Zengin gelir, kırılırsın neşeden.
Öte kaçma bizim garip Eşe'den,
Bakıp boynundaki kire Tohdur Beğ.
Hemi Müslümanım, insanım hemi;
Hâlimi arz ettim darılma e mi?
İçinde mangır yok, gördün kesemi
Bir de ceplerimi ara Tohdur Beğ.
Daha sayayım mı? Noksan mi daha?
Yalvara yalvara tükendim aha...
Bu yüzle mi çıkacaksın ALLAH'a?
Vallahi yanarsın nârâ Tohdur Beğ.