Habeşistan'ın bağrından koparılıp hadım edilerek saraya getirilen siyahi köle Habeşli Süleyman, sarayda haremağası konumuna yükselir ve padişahın en sadık kulu ve bütün iktidarsızlığına rağmen haremin tek hakimi olur. Yaşanan olaylar, olup bitenler haremağası Süleyman Ağa'nın gözlemlerinden yola çıkarak anlatılıyor. Bu eser aynı zamanda alegorik bir eser ve efendi-köle ilişkisi üzerinde duruluyor. Ve ne olursa olsun kölenin efendiye olan o sarsılmaz bağı etkileyici bir şekilde bizlere aktarılıyor. Eser bize farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Osmanlı sarayında yaşanan taht mücadelelerinin sonunun nerelere vardığı, haremde dönen türlü türlü olayları, yönetime yakın insanların ağaların ve vezirlerin bir çırpıda giden kellelerini gözler önüne seriyor. Livaneli eserini her ne kadar tarihi bir roman olarak nitelemese de tarihi betimlemeler karşımıza çıkmaktan geri durmuyor. Tahtın sahibi şehzade bir gece ansızın kardeşlerini ibrişim kordonuyla boğdururken validesinin müdahale etmesiyle bir oğlunu kurtarıyor ve öldürülmesine izin vermiyor. Kardeşlerinin gözü önünde boğdurulmasına şahit olan şehzade, hayatı boyunca yüreğine işleyecek ve son nefese kadar devam edecek olan muazzam bir ölüm korkusuyla Topkapı sarayındaki hücresinde yaşamaya ve her gün öleceği günü beklemeye koyulurken hiç beklemediği bir anda tahta çıkarılıyor. İşin tuhafı ne biliyor musunuz? Her an her saniye ölüm korkusuyla yaşayan ve ızdırap çeken o insan tahta çıkar çıkmaz etrafındaki vezirlerin kellesini istiyor ve etrafına ölüm saçıyor. işte güç ve kudret! Böyle bir şey olsa gerek.. Osmanlı saraylarında dönen taht kavgalarını, sultan ve valide sultan çekişmelerinin şiddet doğurduğunu ve çok canlar aldığını hepimiz biliriz. Burada da oğlunu kontrol edemeyen, yönetimi sultana bırakmak istemeyen valide sultan; oğlunu bir cariyeyle birlikte sarayın odalarından birine kapatır ve etrafına duvarlar örer. Ve 6 yaşındaki torununu tahta çıkarır; lakin yine kendi sözünün değil de, torununun annesinin sözünü dinlediğini gören valide sultan hüsrana uğrar. Saraydaki bu ikililiğin isyanlara sebebiyet vereceğini öğrenen valide sultan; çocukken öldürülmesine, ibrişim kordonuyla oğlunun hayatının son bulmasına izin vermeyen valide sultan, kendi emriyle hücresinde ölümü bekleyen oğlunun ölüm fermanını imzalar. Kitapta hiçbir karakterin ismi verilmemiş olsa da; Valide Sultan'ın Kösem Sultan, çocuk padişahın IV. Mehmet, Hapsedilen padişahın da I. İbrahim olduğunu araştırınca anlıyoruz. Güç ve iktidarın insan psikolojisi üzerindeki etkisi etkileyici bir dille aktarılmış. Padişaha yakın olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu ama aynı zamanda iktidar ve gücün nasıl cezbedici olduğunu günümüzden de anlayabiliriz. İnsanların iktidar ve gücü ele geçirmek için kendinden ne derece ödün verdiğini, alçaltıcı şeyler yaptığını, duruşundan, karakterinden, insanlığından ne derece tavizler verdiğini etrafımıza bakarak da çok rahat anlayabiliriz..

Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Derviş Dağ