Uf! Zor bir kitaptı. Ama okumaya kesinlikle değer bir cinsten. Gerçekten de Dominik Cumhuriyetinde hüküm sürmüş bir diktatörün rejim dönemini, ona karşı yapılan bir suikast girişimini ve sonrasını anlatıyor. Ama düz bir çizgide değil. Şahıstan şahısa, zaman çizgisinde bir ileri iki geri atlayarak. Üstelik iki ana hikaye var. İlkinin yanısıra bir de sevgili diktatörümüzün en yakınındaki bir adamın kızının seneler sonra ülkeye geri dönerek babasıyla olan hesaplaşması hikayesi. Daha çok kurgu olduğunu düşündüğüm bu hikaye de, reel olgular temeli üzerine bina edilmiş suikast olayı kadar çarpıcı. Hikayenin okunmasının zorluğuna gelince; birinci sebep
şahıstan şahısa, zamandan zamana zıplaması, hem de hemen diğer cümlede, hiç bir aralık bırakmadañ. Buna alışana kadar akla karayı seçtim. İkinci sebep aşırı derece isim, lakap ve hitap olması ve kim kimdi, bu kimdi gibi sürekli bir hatırlama zorlaması yaşamanız. Rus romanlarını okurken ilk cümleden itibaren kimin kim olduğuna dair not tutarım. Bunda yapmadım, hafife aldım, oysa 500 küsür sayfa olan romanda bunu yapmamım gerekli olacağını düşünmeliydim. Tüm hikaye salt bir kurgu olsa bu kadar isme yani şahsa gerek kalamzdı şüphesiz. Ama gerçeklerin üzere inşa edilen bir roman olduğu için olayda ismi geçen her şahsa romanda da yer verme zorunluluğu doğmuş diye yorumladım. Güzel bir kitap okumak istiyorsanız, kitabı kaçırmayın. Ama yüksek seviyeli bir okur olma ve not tutma kaydıyla. Aksi takdirde kitap size zulüm olacaktır.
Kitabı okuma grubumuza öneren