Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

BULUT Bulut susaya varınca Fincan gibi gözleri Köpüklü ağzı Havada kuyruğu Örülmüş yelesiyle tel tel Nasip burası deyip durdu Şöyle bir baktı ovaya Ovanın bir ucu Koçhisar Bir ucu Konya Beride Tuz Gölü Hasan Dağı Öbek öbek Kürt ve Tatar köyleri Karağandere Acıpınar Çardak Sonra alabildiğine arık Alabildiğine sarı Toprak toprak toprak Ev toprak dam toprak İnsanların benizleri toprak Hani bulut da tepeden tırnağa yüklü Bir dokunsan şarıl şarıl yağacak Aksaray ovasında cacık derler bir ot biter Bir sapın üstünde çifte yaprak Yoncadan biraz iri Tereden biraz ufak Baharlı baharlı gelir dile Oraların köylüleri yaz geldi mi Ne bulgur ne et Dayanırlar cacığa Cacığa kuvvet Cacığa bereket İşte bu otlardan biri Baktı baktı da buluta Aldı eline sazı bakalım ne dedi? Bulut ne cevap verdi? Biz ne dedik? Cemaatimiz ne dinledi? Karağandere'de bir cılız otum Dişlenecek ne etim var ne budum Susuzluktan kendi kendimi yedim Boşan bulut nazın sırası değil Güneş yaktı rüzgâr esti kavurdu Yaprağımı Hasan Dağa savurdu Köylü naçar kaldı cacık pişirdi Boşan bulut nazın sırası değil Aldı bulut Ben bulutlar şahı, yücelerde gezen, rüzgârlardan hile sezen, sizin bu semtlere kırk yılda bir uğrayan, o da tenezzülen bir... bir... bir bulutum. Sen nasıl olur da bacağına bakmadan bana sazla söz atmaya kalkarsın? Aramızda senden büyük otlar, ağaçlar, insanlar, telgraf direkleri, kuleler, dağlar var. Bir dileğin varsa sen senden büyük ota söylersin, senden büyük ot ağaca, ağaç insana, insan telgraf direğine, telgraf direği kuleye, kule de dağa söyler. Dağ ister bana söyler, ister hasır altı eder. Onun bileceği şey, deyip kesti. Bir bulut geçiyor ovadan süzüle süzüle Gidiyor ağır ağır kuzeye doğru Belki Hasan Dağı'na çarpar dedim Dökülür tarlalara eğri eğri Dökülür mü dersin Kim öle kim kala Bekle ki döküle İşte Esma Bacı da çıkmış Çul çaput içinde Bir ayağında mesti var Öbür ayağı yalın Hayrola Esma Kadın Hayrola Esma Bacı Esma Bacı tepeden tırnağa dert Tepeden tırnağa acı Aldı Esma Bacı Aman bulut canım bulut Kulun köpeğin olam bulut Tane kıpırdamaz toprakta Yağmurda bütün umut Ha paşam yağ Ha gülüm yağ Dökül Esma Bacı'nın üstüne Bir fistan aldım cicili bicili Ciğerim Fadime'ye Tastamam yedi kaymeye Heybede kaldı fistanı Doyamadı giymeye Esma Kadın acılı Esma Kadın yoksul Dökül bre bulutum dökül Dökül ki tane boy versin yeşil yeşil Gayrı bütün umut sende Esma Kadın gülmedi şunda Aman bulut canım bulut Kulun köpeğin olam bulut Dökül Esma Bacı'nın üstüne Söz tamamına vardı İt eşek sığır davar deve Bulutu görünce Aksaray Ovası'nda Başladılar bir ağızdan böğürmeye Bulut bu Yağmur bulutu Ekmeği taşıyan aslan ağzında Ekmek yemesi kolay değil Aksaray Ovası'nın düzünde Gelgelelim bulut çalımlı. Ne sözden anlıyor, ne yalvarmadan. Almış başını usul usul gidiyor. Bir iki derken, Hasan Dağı'nın kenarından sıyırttı mı avucunu yala. Aksaray köylüklerinde Recep derler bir delikanlı vardır. Civan mı civan. Taşı sıksa suyunu çıkaran takımından. İşte bu Recep buluta gözünü dikmiş, ulan ne etsem de şu bulutu yola getirsem diye düşünüyor. Bulut Hasan Dağı'nı ha aştı, ha aşacak. Recep bakar ki olacak gibi değil, martini kapınca, hesabı budur deyip tetiği çeker. Bulut bir silkinir, iki silkinir, üstündeki rahmeti tutamayıp Aksaray Ovası'na şarıl şarıl boşanır. Derler ki Aksaray Ovası'na kırk gün kırk gece yağmur yağmış.
Sayfa 155 - Karga İle Tilki - Birinci Basım: Aralık 1954, İstanbul, Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.