Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Kuantum Kuramının Soruları”
Atom-altı parçacıklar neden atom ya da moleküler madde gibi davranmaz? Bir şey, kendisi orada yokken başka bir şey üzerinde nasıl etki yapabilir? Ortada etkisini görebileceğimiz bir “neden” bulunmuyorsa, neden-sonuç ilişkisinin doğası nedir? Eğer bir şey kendisi ortada yokken bir etki oluşturabiliyorsa, birbirleriyle iletişim içinde oldukları yanılsamasını yarattıkları halde aslında penceresiz olan Leibniz'in monadları gibi, özellikle de aralarında bir temas bulunmayan her şeyin (özellikle de atomaltı parçacıkların) davranış biçimini önceden düzenleyen bir kozmik bütüncüllük kavramının var olma olasılığı nedir? Ve eğer bir şey orada olmadan bir etki verebiliyorsa, belki de bizim "orada olmak" anlayışımızda bir sorun vardır. "Yer” kavramımız yanlış ve bir yerde ol- mayı algılayışımızın hatalı olması durumu üzerine mi kuruludur? Öyleyse, uzay kavramımız makromoleküler duyu algılayışımızdan kaynaklanan naif bir algılama ve metafizik düzeye çıkardığımız aptalca bir sağduyu ile mi sınırlıdır? Foton, elektron ya da diğer kuantum parçacıklarının bu şekilde davranmasına izin veren uzayın ve uzaydaki noktaların arasındaki bu ilişkilerin doğası nedir? Uzayda gerçekten noktalar var mıdır yoksa Öklid geometrisi ve Newton mekaniği tarafından aldatılmakta mıyız? Evrenin, birbirleri üzerinde ölçülebilir etkileri olan ve kendi aralarında ilintili parçalardan olu-şan iyi çalışan bir mekanizma olduğuna bizleri inandıran Newton aslında bizleri yanılttı mı? Uzayın biçimi nedir ve biz bazı şeyleri evrenin iki ayrı ucunda algılıyoruz diye, bunlar gerçekten birbirlerinden uzak mıdır? Bir şey aynı anda iki ayrı yerde olabilir mi? Bir şey B Noktasında olması gerekirken A Noktasında olabilir mi? Zamanın nasıl bir doğası vardır ki bir şey bir yerden ayrılıp başka bir yere gittikten sonra hâlâ ortada etkisi olmaktadır? Mesafe ve yer ne demektir? Uzay ve zamanın ilişkisi nedir ve ikisinden ayrı bahsetmenin bir anlamı var mıdır? Bunlar, kendisinin ancak o şekilde hayatta kalabileceğini düşündüğü için her şeyi dar kafalı ve sığ görüşlü algılayan bir gözlemcinin yanılsamaları ve yorumları mıdır? Bir şey, aynı anda hem kendisi hem de başka bir şey, hem bir yerde hem de orada değil durumda olabilir mi? Böyle bir durumda kimlik ve üçüncünün olmazlığı kanununa ne olur? Foton ya da elektron gerçekten bir "şey" midir yoksa bunlar sadece budala entellerin yanılsamaları mıdır? Foton sadece bizim ölçü aygıtlarımızın bir ürünü müdür ve biz sadece zaten ölçmeye baştan karar verdiğimiz bir şeyi mi algılıyoruz? Kuantum dünyasını yaratan ölçme olayının kendisi midir? Biz parçacığı ölçmek için ölçü aygıtını yarattıysak, kendimiz, aletlerimiz ve parçacık arasındaki ilişki nedir? Kuantum dünyası sadece matematiksel bir yanılsamadan mı ibarettir? Eğer kuantum dünyasını yaratan matematikse, kuantum dünyası ile matematiğin ilişkisi nedir? Eğer matematik insan bilincinin bir ürünü ise, insan bilincinin atomaltı dünya ve benzer biçimde evrenin geri kalan kısmı ile olan ilişkisi nedir? Kendisi evrenin doğası hakkında tutarlı bir önerme kurabilse bile, insan bilinci ya da insan ruhu sadece evrenin madde ya da enerjisinin bir uzantısı mıdır? İnsan algısı evrendeki parçacık organizasyonu düzeyi tarafından koşullandırılıp denetim altında mi tutulmaktadır? İnsan gerçekliği evrensel madde ve enerji organizasyonunun hiyerarşik düzeyinin meydana getirdiği bir olgu mudur? Aynı kuralların geçerli olmadığı birden fazla gerçeklik düzeyi ya da birkaç komşu evren olabilir mi? Olayların birden fazla fakat birbirlerini tamamlayıcı açıklaması, yani Shimony'nin “dolaşıklık” dediği şey gerçekten var mıdır? Kuantum düzeyinde olup bitenlerin bize etkisi nedir? Bizim görmekte olduğumuz dünya ile herhangi bir ilişkisi var mıdır? Gerçeklik bir "madde mi dalga mı" sorunu mudur? Girişim örüntüsünü oluştururlarken bu foton ve elektronların ne yaptıklarını "bilmelerini" sağlayacak ışıktan daha hızlı bir şey var mıdır? O zaman, nesnelerin doğru ve temel gerçekliğini açıklamamızı sağlayacak, atomaltının-altı bir düzeyde gizli değişkenler ve ebediyen daha derinlere inmemize bir son verecek, maddenin en temelinde yatan bir mutlak cevher var mı? Bir Tanrı-parçacığı var mı?
Sayfa 91 - 92 - 93 - PdfKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
157 görüntüleme
Halime Kanat okurunun profil resmi
Cevaplayacak bir babayiğit ?
leydi spinoza okurunun profil resmi
Bilim insanının babayiğit olanı. Kulağa çok hoş geliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.