Gönderi

"Göç kendisi çok politik, çok çelişik bir olgu. Sınırları geçmek, sınırı aşındırıyor gibi gözükse de aslında bir sınır pratiği, sınırın var oluşunu pekiştiren bir şey. Öte yandan göç sürekli biz ve onlar ayrımında kimlik politikalarının üretilmesinde rol oynuyor, fakat yine göçün yarattığı biraradalık bu konumdaki karşılıklı gözlem, eylem ve eylemsizlik halleri, dahası yerleşen göçmenler ve onların yarattığı kültür, biz ve onlar ikiliğini tehdit ediyor, aşındırıyor. Bu tehdit kimlikleri ikirciklendirerek göçü yeniden bir kimlik pazarlığı alanı haline getiriyor. Göç olgusundaki kimliğin ötekisiyle bir arada yaşamasının paradoksu, göçü ve göçmeni hızla politikleştiriyor."
Sayfa 507Kitabı okudu
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.