Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Amok; bir tür çılgınlık, cinnet geçirme hali. Uğruna ölecek kadar saplantı haline getirdiğiniz bir şeyin uğurunda, gözünüz hiçbir şey görmeden, sonunu düşünmeden peşinden gidiyorsunuz da diyebilirim. Bu daha açıklayıcı oldu. Ben ilk defa bu kitapta karşılaştım bu kelimeyle. Olaylar (olayı anlatan) Avrupalı yolcumuz bindiği gemide küçük, pas ve rutubet kokan, makine seslerinin duyulduğu kamarasına daha fazla dayanamayarak ve gecenin büyüsüne kapılarak güverteye çıkar. Orada bir kaç gün boyunca herkesten saklanan ve sadece geceleri güverteye çıkan tuhaf bir doktorla karşılaşır. Doktor başına gelenleri içinde tutmaya artık dayanamaz ve sırrını Avrupalı yolcumuza anlatır. "... ve insan her şeyi içine atınca boğulacak gibi oluyor." (s. 17) Doktor, insanların pek uğramadığı ücra bir köyde çalışırken bir gün aniden kapısı çalar ve yüksek sosyeteden İngiliz bir kadının kibriyle savaşa girerek onun yardim istediğini reddederek her ikisinin de sonunu getirir. Fakat hemen sonra yaptığınızdan pişman olur ve önüne çıkan hiçbir şeyi gözü görmeden kadının peşinden gider. Onun bu hâline anlayacağınız gibi 'amok koşucusu Q olarak geçmiş. Şimdi onların sırrına biz de ortak olduk. Bu sırrı saklayabilecek miyiz? Zweig'in kitaplarını okumaya başladığımız zaman çok uzun olmaması ve akıcı diliyle de bizi peşinden sürüklüyor. Onun kitaplarını durmadan okurken biz de bir nevi amok koşucusu oluyoruz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Martı Yayınları · 2019111,9bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.