Veronika isteyebileceği her şeye sahip gibi görünse de hayatında bir şeyler eksiktir. İçinde hiçbir şeyin dolduramayacağı kadar derin bir boşluğa sahip olan Veronika bir daha uyanmamayı umarak bir avuç uyku hapı alır. Gözlerini yerel bir akıl hastanesinde açan Veronika ölmemiştir ancak ilaç kalbine o kadar büyük zarar vermiştir ki yalnızca birkaç günü kalmıştır. Veronika, hayatının son anlarında, daha önce hissetmesine asla izin vermediği şeyleri keşfeder: nefret, korku, merak, aşk ve cinsel uyanış. Varlığının her saniyesinin yaşamak ve ölmek arasında bir seçim olduğunu keşfeder. Her şeyden önce yazardan okuduğum ikinci kitap olduğundan rahatlıkla söyleyebilirim ki yazarın dilini çok seviyorum. Bir şekilde her konuyu masalsı bir anlatımla bizlere ulaştırıyor. Ana karakterimiz Veronika ancak akıl hastanesindeki önemli birkaç karakterin oraya gelmeden önceki hayatına, hatta doktorun bakış açısına dahi şahit oluyoruz ve bu kitabı ilginç bir hale getirmişti. Kitap boyu delilik sorgulanıyor, belirli bakış açılarıyla yorumlanıyor. Akıl hastanesine kapatılan Veronika, birçok insanın hayatını değiştiriyor. Delilik yorumlamaları oldukça hoşuma gitti. Doktorun bakış açısıyla yazılan bazı kısımlarda tıbbi dil biraz uzun sürse de beni sıkmadı çünkü ilgi alanım olan bir konu. Ayrıca 1998 yılında yayımlanan bu kitabın birde filmi var. Henüz izlemedim ama çok merak ediyorum. Özetle oldukça sevdiğim bir kitap oldu. Özellikle ruhsal olarak iyi hissetmediğiniz bir dönemdeyseniz gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir kitap.

Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mila