Vin, Elend, Dockson, Ham, Sazed, Dikiz, Breeze ve asil, skaa, obligatör, sorgucu, siskan tüm Luthadel için yeni bir dönem başlamıştı. İçte iktidar mücadelesi, dışarda üc farklı ordunun kuşatması altında olmaları, atlattıkları zorlu mücadelenin üstünden bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala toparlanamamış Luthadel yöneticileri ve halkı için şartları iki kat ağırlaştırıyordu. Sazed salahiyetler arasında dolaşıp inançlarla ilgili bilgilerini halka anlatırken sürpriz bir şekilde Luthadel’e dönmek zorunda kaldı. Vin ve Elend ilişkisi ise zorlu sınavlardan geçti. Sisler, Lord hükümdar, Vin, Miraç kuyusu ve Alendi ile ilgili yeni bilgiler, hatta bazı yeni sırlar ortaya çıktı. Yine heyecan ve macera hep devam etti. Serinin en kalın kitabıydı Kuşatma. Bin yıllık diktatörlüğün ardından gelen çoğulculuk temelli yönetim biçimine hazır olmayan bir halk ve gücün bir kısmını elinde bulundurduğu halde, şartları kendi çıkarlarına hizmet etmesi yönünde kullanmak için hiçbir şeyden çekinmeyecek insanlar nedeniyle istikrar sağlanamıyordu. Elend ve çete pek çok cephede aynı anda savaşmaya çalışıyordu. Bu noktada Elend’i çok daha iyi tanıdığımız ve kendi adıma daha çok sevdiğim bir kitap olduğunu belirtmek isterim. Tindwyl, Oreseur, Zane gibi yeni karakterler de dahil oldu olaylara. Sislerdeki gariplikler, koloslar, kaos, ihanet herşeyi daha da karmaşık hale getirdi. Planlar yapıldı, başarıyla uygulandığı sanıldı. Ama, gerçekler, planları da uygulamaları da bozdu. Yine şaşırtıcı olaylar ve şaşırtıcı bir sonla bitti kitap. Sadece fantastik öğeler içermiyordu bu kez üstelik. Felsefe, sosyoloji, siyaset ve psikoloji de vardı. Bir uygarlığın büyük bir değişime uğradıktan sonra yaşadığı çalkantıyı, sosyal, yönetimsel, ticari, askeri açılardan geçilen zorlu sınavları ve istikrara doğru giden sancılı süreci başarıyla anlatmıştı yazar. Kayıplar yine vardı maalesef. Sazed’in önerisiyle Elend’e rehberlik etmek için gelen Terris’li kadın sırdaş Tindwyl’in Elend’i insanları etkileme konusunda eğitmesi, ne alaka diyeceksiniz ama eski Türk filmlerini anımsattı. Ya da TV’nin bir zamanlar popüler programlarından biri olan ‘Beni Baştan Yarat’’ı(ufak doz bir spoiler oldu ama). Oreseur Vin ilişkisi ise zaman zaman duygulandırdı beni okurken. Yeni bilgiler elde ederken yeni soruların da beraberinde geldiği, Lord Hükümdar etkisinin hala hissedilebildiği bir kitaptı. İlk kitaptaki çoğu duyguyu olayların ilerleyişi sırasında tekrar yaşattı bana. Özellikle son bölümlerde. Sürprizler ve şimdiye dek anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere kitabın içinde bolca vahşi ve kanlı sahne vardı ki, bu nedenle de kitap 18 yaş ve üstüne uygun bence. Gerçekten çok severek okudum kitabı anlayacağınız. Bu nedenle de, Brandon Sanderson pirimiz diyor, fantastik seven sevmeyen tüm okurlara bu güzel kitabı tavsiye ederek herkese keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın.

Sissoylu - KuşatmaBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2015779 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

papirusktp