İncelemenizde ilk dikkatimi çeken başlık oldu. Çünkü kitabı bitirdiğimde benim de kulaklarımda çınlayan bu türküydü. Çok güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık, hikayeyi adeta baştan yaşadım okurken.
Naçizane düzeltmek istediğim bir nokta var🌸 Ahmet Reşat sürgün edilmedi, hakkında idam kararı çıkarıldığı için kınadığı Sultan Vahdettin'in kaçışı gibi gizli yollarla ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bütün ailesine vatan haininin eşi, kızı torunu, teyzesi yakıştırması yapılacağı gerçeği yüreğini kemirerek... Bir diğer katılmadığım nokta da kitabın yanlı yazıldığını düşüneceğimizi söylemeniz. Ben bunun bir yanlılık olduğunu düşünmedim. Daha çok yazarın, büyük dedesinin vatan haini olmadığını duyurmayı kendine borç bildiğini düşündüm. Her yıl Sevr Antlaşması'nın imzalandığı tarihte antlaşmayı imzalayan devlet adamları suçlanarak anılıyor. "-Bu suçlama ve hain damgasını vurmadan önce bir daha düşünün zira kimse kimsenin kalbini yarıp da içine bakamaz-"demek istemiş bence yazar.🌸