Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doğa Olaylarının İnançlara Etkisi
Öte yandan, doğanın bereketli olduğu, mevsimlerin sene içerisinde aynı kaldığı ya da çok az farklılık gösterdiği yerlerde insanoğlu doğanın akışını büyüyle değiştirmeye ya da kendi isteklerine uydurmaya ne ihtiyaç duyacak ne de bunu arzulayacaktır. Çünkü insan büyüyü, tıpkı dua etmek ve adak adamak gibi, yalnızca sahip olmadıklarını elde etmek için yapar; eğer hâlihazırda her istediğine sahipse neden kendini zahmete soksun ki? İnsanoğlu bolluk ve zenginlik içindeyken değil, ihtiyaç ve darlığa düştüğün zaman yüzünü büyü ve dine çevirir. Bu yüzden, ebedi bir yazın yaşandığı, suyun, sıcağın ve güneşin hiç eksik olmadığı, ağaçların her zaman yeşil olduğu, meyvelerin her zaman dalları süslediği, suların balıklarla ve ormanların hayvanlarla dolup taştığı tropik bölgelerde yağmurun yağması, güneşin açması, yenilebilir hayvan ve bitkilerin çoğalması için yapılan törenlere çoğu zaman gerek yoktur ya da bu törenler önemsizdir. Örneğin, hatırladığım kadarıyla, Brezilya'nın zengin ormanlarında yaşayan yerliler arasında bu törenlere dair ya çok az şey duyarız ya da hiçbir şey duymayız. Kısacık yaz mevsiminin yerini değişken bir sonbahara, serin bir ilkbahara ve sert bir kışa bıraktığı ülkelerde durum bunun tam aksidir. Bu ülkelerde insanoğlu cimri bir doğadan gelip geçen ve istikrarsız nimetleri kapmak için elinden geleni yapmaya mecbur kalır. Bu nedenle buralarda büyünün yaşamsal ihtiyaçları tedarik etmeyi hedefleyen dalının büyük ölçüde gelişmesi beklenebilir.
Sayfa 331-332
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.