Gönderi

Orada, dere yatağının altın rengi çakıllarının üzerinde Kral Caspian yatıyordu. Su, Kral’ın bedeninin üzerinden cam gibi akıyordu. Uzun beyaz sakalı bir su yosunu gibi dalgalanıyordu. Üçü de orada durup ağladı. Aslan bile ağladı; dünya büyüklüğündeki bir elmastan bile daha değerli olan büyük Aslan gözyaşları döktü. Jill, Eustace’in ağlarken ne bir çocuğa ne de bir delikanlıya benzediğini düşündü; gerçekten de söylendiği gibi, o dağda insanların hangi yaşta olduklarını anlamak imkânsızdı.
Doğan Egement YayıncılıkKitabı okudu
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.