"Ona var da bize niye yok?" veya "Neden hep ona? " sözünün körüklediği ateşi hiçbir mantık, hiçbir delil ve gerekçe söndürememiştir. Büyük ruhlar, haset dışında her türlü bela ve namertliği saf dışı bırakabilirler, ama hasedi asla... Haset ateşini söndürecek bir tek yol vardır: Yaratıcı ruhun, hizmetini durdurması. Ancak bu, varoluşu durdurmak olacağından Yaratıcı şuurun buna izin vermesi beklenemez. O halde, sonsuzluk erinin, hasetten kaynaklanan çilesi sürekli ve kaçınılmazdır.
Kur'an'ın iki suresinin hasetten, insanların fısıltı ve dedikodusundan Allah'a sığınma ifade eden adlarla anılmaları ve böyle bir muhteva ile doldurulmuş bulunmaları, üzerinde olduğumuz gerçek bakımından mucize bir işarettir.