Gönderi

"Barış sigaraları o zaman sizinkiler," dedi, gülüyordu şimdi mutlu mutlu. O'na, sanki uzun süre hasret kaldığım bir huzurmuş gibi baktım kendime engel olamadan; tellerin hemen ardındaydı, parmaklarımın ucundaydı saçları, fakat uzanamadı elim, teller yalnızca tenimi değil kalbimi de acıttı. "Düşüncelerinize barış getirebiliyorsa eminim ki, sizin parmaklarınızdan çıkacak mermilere dahi barış getirecektir." Dudaklarımı birbirine bastırdım, titrediklerini görsün istemedim ilk kez; konuşamadım da zira bu sefer ruhumun titrediğini görürdü açıkça, bu denli yıkılışım ilkti benim için. Gözlerim dolu dolu baktım, gözlerime uğrayan bakışları üzüntüyle küçüldü bu sefer, alt dudağı büzüldü hafifçe. "Yanlış bir şey mi söyledim?" dedi üzgün bir sesle, devam etti. "Hep üzüyor muyum yoksa sizi, çok akılsızım ben. Söz konuşmayacağım bir daha, fakat siz de bana söz verin ağlamamak için." -Barış Sigaraları
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.