Gönderi
80'li yıllarda İstanbul'da yaşan, ziyat için bir haftalığına babannelerin evine giden üç kardeşi konu ediniyor kitap. Ama baş kahramanlarımız sadece bunlar dersek yanılırız. Evin babanesi, hizmetçi ölmüş dedesi, hizmetinin yiğeni de diğer baş kahramanlarımız. Her bölüm bir baş kahraman bakışıyla kaleme alınmış. Bu detay hoşuma gitti açıkcası çünkü tüm kitabı yalnızca bir kahraman açısından okumaktansa böyle çeşitli olması daha haz verici geldi bana. (Kitap boyunca acaba neden hâlâ x kişisinden bir şeyler okumadık? diye sorgulayıp durdum meğerse sonunda saklıymış) Genel olarak dönemin siyasi çekişmeleri üzerinde durulmuştu kitapta. O zamanları gerçektende hissedebiliyoruz satırları okurken. Ama açıkcası sağ tarafın barbarlığı bana biraz fazla geldi. Bu kadar da olmamıştır herhalde diye düşünmeden edemedim sürekli. Bu siyasi olayların yanında bir diğer olay ise, asıl mesleği doktorluk olan dedemizin doktorluğu bırakıp bir ansiklopedi yazma hayali. Evrende olup bitenler ve Allah'ın yokluğu temelli bir ansiklopedi. Dedenin doktorluğu bırakması, çalışmıyor olması çocuklarının olması ve dahası sakat iki çocuğunda varlığından dolayı paraya ihtiyaçları oluyor ve bunun için sürekli babanneye başvuruluyor onun eski birikimleri kullanıyor. Her ne kadar istemese de mecbur kalıp verdikçe takıları ile yavaş yavaş aklını da yitiriyor bizim ihtiyar. Adam da göçüp gittikten sonra heleki sürekli hizmetliye sarıyor.
Kitabı bitireli 15 gün olduğu için çok oturaklı bir yorum olmadı. Affınıza sığınıyor ve iyi okumalar diliyorum.
Birde ek olarak söylemeden edemeyeceğim. Kitabı geçen kış bir sahaftan almıştım fakat okuma fırsatı bulamamıştım. Bu yaz ilk kez Gebze'ye gitme fırsatım oldu. Kitabında Gebze 'de geçtiğini bilmiyordum okurken fark ettim ve benim için çok güzel bir tesadüf oldu.
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.