Daha ziyade asıl mesele bir koca, temiz bir adam, heyberiyle bu tür şeylerin üzerinde yer
alan biri olarak kendi öğüdünün dışında kalmandı; o za manlar bunu benim gözümde muhtemelen daha da şid detlendiren, bana evliliğin de edepsizce gelmesiydi ve bu yüzden evlilik hakkında genel olarak duyduğum şeyleri ebeveynime uygulamamın benim için olanaksız olmasıy dı. Böylelikle sen daha da arınıp, daha da yüceliyordun. Evlenmeden önce kendine de böyle bir öğütte bulunabi leceğin benim için bütünüyle düşünülemezdi. Yani dün yevi kirden sende neredeyse eser yoktu. Sanki bu benim karlerirnmiş gibi, açık yüreklilikle söylenmiş birkaç sözle beni hem de sen aşağıdaki bu kirin içine itiyordun. Şu halde dünya senden ve benden ibaretse -ki benim çok aklıma yatan bir düşünceydi bu- demek ki o zaman dün
yanın saflığı seninle sona eriyor ve senin öğüdün sayesin de benimle de kirlilik başlıyordu. Beni bu şekilde yargı laman aslında anlaşılır gibi değildi, bana bunu yalnızca eski suçum ve bana yönelttiğİn derin küçümserneo açık layabilirdi. Böylelikle özümün en derinlerine, üstelik çok
ağır biçimde yeniden dokunulmuştu.