HüSEYİN: Ne diye kavga ettiler?
Ayşe : Para yüzünden, her zamanki gibi... Delik büyük, yama küçük. Bey, hanıma çok harcıyorsun, masrafı kısmıyorsun dedi.
HÜSEYİN: Hanım ne dedi?
AySE: Hanım da beye kızdı, Moskof gavuru dedi
Hüseyin : Bak bak bak... Neye böyle söyledi?
AYŞE: Kızdığı için söyledi.
HüSEYİN: Manalı laf bu... Elbet birşey biliyor ki söyledi... Sizin beyi zaten benim gözüm hiç tutmaz.
AYŞE: Neden?
HÜSEYİN: Daima kırmızı kravat takar.
AYSE: Bir tane kravatı var.
HjsEYİN: Kırmızı ya, sen ona bak... Manalı bu. Sonra kasket giyer.
AYSE: Başı üşüyor.
HÜSEYİN: Üşüsün, neye şapka giymiyor? Manalı bu.
AYŞE: Şapka pahalı.
HÜSEYİN: Sonra geçen gün gördüm, kapı tokmaklarını hep sol eliyle tutuyor.
AYŞE: Solak da ondan.
HÜSEYİN: Olsun, manalı bu. Peki, hanım beye Moskof gâvuru dedi, bey hanıma ne cevap verdi?
AYŞE: Moskof gâvuru olsaydım evvela seni keserdim dedi.
HÜSEYİN: Dedi de sen de bunu bana gelip haber vermedin ha?
AYŞE: Ne var bunda haber verecek.
HÜSEYİN: Elinin körü var. Her kelimesi manalı... Kız, ben senin efendinin komünistliğinden şüphe ediyorum.
Sayfa 69 - İnkılap yayınları 2006