Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

413 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
GÜN OLUR ASRA BEDEL-CENGİZ AYTMATOV,413 sayfa ”Bu yerlerde trenler doğudan batıya,batıdan doğuya gider gelir…gider gelirdi… Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız,engin,sarı kumlu bozkırların özeli Sarı-Özek uzar giderdi. Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa,bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı. Trenler ise doğudan batıya,batıdan doğuya gider gelir…gider gelirdi…” Yine muazzam bir kitap,yine muhteşem bir tasvirle başlıyor ama bu seferki doğa değil bir tilkinin demiryolu üzerinde yiyecek arayışı,bir insan gibi çevreyi dikkatle kolaçan etmesi,yiyecek artıklarına dikkatle yaklaşımı,koklaması,iyi veya kötü oluşuna karar vermesi.Sanki bir insanı anlatır gibi…Tilki sanki bize bir şeyler anlatmak ister gibi;Hem olumsuz doğa şartlarına boyun eğmiyor hem de tüm tehlikelere karşı kendi doğasını koruyor ve yaşıyor .Tüm olumsuzluklara rağmen tren raylarına düşen yiyecekleri bularak karnını doyurup yaşamını sürdürüyor. Tabi Aytmatov yazarda o bozkırlar,o sararmış otlar,uçuşan bozkır tozları,dikenleri ,karlı dağ tepeleri yazılmadan olur mu?Öyle bir bozkır tasviri yapıyor ki adeta kendinizi orada görüyor,o uçsuz bucaksız kıraç ovalarda hayal ediyorsunuz.Sarı Özek Bozkırı…Bozkırın ortasındaki yaşadığı o küçük köyü ve çalıştığı tren istasyonunu öyle bir anlatışı var ki her şey bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiyor… Cengiz Aytmatov bu sefer çok farklı bir konuda yazmış,yine savaş,ezilmiş insanlar,toprak zenginleri,hırçın doğanın yıprattığı,zor durumlarda bıraktığı insan manzaraları yanında çok daha ilginç ve bir o kadar da güzel bir konuyu işlemiş romanında… Kitapta hikaye bir gün içinde geçiyor ama yazar bu konuyu öyle bir işliyor ki tüm kahramanların anılarıyla uzun bir zaman dilimi içine giriyoruz.Ve o bir gün bir asra bedel gibi oluyor. Kitap kahramanımız Yedigey Cangeldi… Cepheden döndükten sonra Kazak bozkırlarında küçük bir tren istasyonunda çalışmaya başlar.Ona bu işi sağlayan bilge Kazangap’tır.Aynı zamanda cephe dönüşü bozulan sağlığının da düzelmesini sağlamıştır.Küçük köy sekiz aileden oluşmaktadır.Yıllarını verdiği bu küçük tren istasyonunda altmış yaşlarına gelmiştir ve kendisi ile beraber yıllarca çalışarak emekli olan Kazangap’ın bir gece öldüğü haberini getirir karısı istasyona.Aynı gece gökyüzünde bir ışık demeti görür.İstasyona çok yakın mesafede Sarı-Özek 1 adı verilen fırlatma üssü bulunmaktadır.O gece bir roket atılmıştır.Ama bu roketin atılışını ne gazeteler yazmıştır ne de televizyon göstermiştir. Bu olağanüstü durumdan ne Yedigey’in ne de tüm halkın haberi olmamıştır. Çok gizli bir görev için içinde tek kozmonot ile gönderilen uzay gemisi uzay istasyonu olan “Parite” de meydana gelen olağanüstü bir durum nedeniyle gönderilmiştir.”Parite” ABD ve Sovyetler Birliği’nin ortak programına göre hazırlanmış ve birbuçuk yıl önce “Tramplen” adı verilen yörüngeye yerleştirilmiş bir uzay istasyonudur.O gece hiç kimsenin bilmediği bir olay daha olmuş;ABD Nevada’dan da aynı amaçlı bir Amerikan uzay gemisi de fırlatılmıştır.O da Tramplen yörüngesindeki Parite istasyonuna öbür uçtan ulaşacaktır.İki uzay gemisinin acele gönderilmesi iki ülkenin ortak yürüttükleri bir projesine göre “Konvansiyon” adlı bilimsel araştırma uçak gemisinden verilen bir emir üzerine gerçekleşmiştir. Parite on iki saatten fazla bir süreden beri Konvansiyon’daki Ortak Yönetim Merkezi’nin sinyallerine cevap vermiyordu ve aynı şekilde kenetlenmeye hazır uzay gemileri de sinyallerine bir karşılık alamıyorlardı. Parite Uzay İstasyonu’na ne olduğu ve orada bulunanların başına ne geldiği bilinmemektedir. Yedigey can dostu Kazangap’ın gömüleceği yerin Ana-Beyit mezarlığı olması konusunda ısrarcıdır.Bu mezarlık adını,Nayman Ana adlı efsanevi bir kadının orada gömülü olmasından almaktadır.Bu yolculuk sırasında Nayman Ana’nın da hikayesini dinlerken “mankurt”un ne olduğunu da öğreniyoruz.Mankurt ile bir insanın ,bütün geçmişi ile bir arada olan varlığın yerini hafızası ve hatıraları olmayan,ruhunu kaybetmiş,içi komutlarla doldurularak bir makina haline gelmiş adeta robota çevrilmiş bir mekanik insan olduğunu görüyoruz. Kitabımızın en önemli karakterlerinden biri de öğretmen Abutalip ve ailesidir.Köye gelen bu aile Yedigey’in hayatını baştan aşağıya değiştirir ve sarsar.Abutalip ve karısı öğretmendir.2.Dünya Savaşında yaşadığı bazı olaylar nedeniyle mesleğinden ayrılmak daha doğrusu istifa etmek zorunda kalır.Yolları Boranlı tren istasyonu na düşer ve hayatlarını sürdürmek için demiryolu işciliği yapmak zorunda kalırlar.Abutalip değerlerine bağlı,geçmiş ne kadar iyi bilinirse geleceğin de o derece sağlam temellere dayanacağına inanan biri olması nedeniyle bildiği,öğrendiği türküleri,gelenekleri,efsaneleri yazarak çocuklarına bırakmak düşüncesindedir.Bununla ilgili bir kitap yazmaya başlar ama bazı kesimlerin bu hoşuna gitmez.Bunun duyulması sonucu geçmişi de kayıt altına alındığından suçsuz yere tutuklanır.Aylar sonra öğretmenin ölüm haberi geldiğinde bundan çok etkilenen Yedigey’in hayatı baştan sona değişir. Kitap sonu sonlanmıyor,evet şimdi ne olacak,Yedigey ne yapacak,Abutalip’in ailesine ne olacak ki buna kısa bir şekilde değinildi ama asıl bundan sonra ne oldu,Parite Uzay İstasyonunda tüm dünyayı ilgilendiren olay ne kitabın devamı olan “Cengiz Han’a Küsen Bulut”kitabında….
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,7bin okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.