ALMODOVAR TEOREMİ-ANTONI CASAS ROS,111 sayfa Yazarın ilk romanı olan Almodovar Teoremi yayınlandığı yıl İspanya’nın en iyi romanı seçilmiş. Katalonya doğumlu olan yazar,geçirdiği bir trafik kazası ile matematik kariyerine son vererek edebiyata yönelir ve yazar olmaya karar verir. Bir gece sevgilisi ile matematik bölümünden mezuniyetini kutlamadan dönerlerken aniden yola fırlayan bir geyik korkunç bir trafik kazasına yol açar.Kazada sevgilisi anında ölür,kendiside günlerce komada kalır.Komadan çıktığında onun için yeni bir hayat başlamıştır.İnsanın bir hayatı olması için bir yüz gerekir.Şimdi onu uzun bir yalnızlık tecrübesi beklemektedir. Bir gece sabaha karşı büyük bir neşeyle uyanır.Bunu Newton’ın elma yere düşüp ona yerçekimi sezgisini verdiği zaman hissettiği sevinçle bir tutar.Bu sevinçle bir bedenin değil bir ruhun otobiyografisini yazmaya yani kendi hayatının yazmaya karar verir. Onbeş yıldır kimse onun yüzünü görmeden,internet üzerinden matematik dersleri vererek ve küçük muhasebe işleri yaparak hayatını devam ettirmiştir. Bir otobiyografi dolu dolu bir hayatın hikayesi gibi görünür.Olaylar silsilesi.Bedenin zaman ve mekanda yer değiştirmeleri.Maceralar,başarısızlıklar, sevinçler,acılar ve son.”Benim gerçek hayatımsa bir sonla başlıyor diyor yazar. Hayatını internetten matematik dersleri vererek devam ettiren Antoni Casas Ros yaşamını yazmaya koyulur.Bir gün bir kafede rastlaştığı ünlü yönetmen Almodovar yüzünü ve hikayesini merak eder.Anlattıklarından kafasında bir film düşüncesi belirir ve Almodovar’ın bundan bir film yapacağını hayal eder.Gerçekle hayal arasında otobiyografisini yazar.Ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü bunu anlamak güç.Kitapta üç karakterden birinin geyik olması buna en güzel örnek. Ayrıca yarı otobiyografi kitabında/filmde yazılması cesaret isteyen bir konuyu;bir transeksüel ile yaşadığı aşkı da anlatıyor.Aynada kendi yüzüne bile bakmaya cesaret edemezken ,insanlardan kaçıp ölü bir hayat yaşarken ameliyat olmamış transeksüel Lisa ona bambaşka bir hayat sunar.Almodovar’ın onun için yazdığı senaryoda Lisa ile olan aşkını şöyle hayal ediyor:”Ateşten ve kandan oluşmuş bir kadın müsveddesinin şekilsiz,yüzsüz bir adama sevdalanmasıyla kendi mücadelesi içinde nasıl değiştiğinin filmi.Benim yüzüm,onun yüzüyle görülecek” Yüzün,şeklin,görünüşün her şey olduğu bir dünyada,”Almodovar Teoremi” çirkinliği güzelliğe çeviren bakışın gücü…. Her zaman şekle aşık olunur ama şekil başka bir şeyin görünüşünden başka bir şey değildir.Bir şeyin özüne neden aşık olunmaz? İnsan hayatını değiştirebilir mi?Bir iş ya da bir başarı hiç bilemeyeceğimiz bir yere taşır mı bizi?Kendimizden kaçmak için bir yer daha mı var? En sonunda anladığım şey buydu:Ne olursa olsun yalnızdım,kaçmanın bir yolu yok.Yalnızlığın bana verilmesi şansına sahiptim ve keşfetmem,anlamam gereken bu yalnızlıktı.Ne daha fazlası ne de daha azı.Belki de bir gün boşluğun merkezindeki şu şenlikle nasıl karşılaşılır,anlayacağım….

Almodovar TeoremiAntoni Casas Ros · Sel Yayıncılık · 2013633 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Banu SEZER