Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HADULA:Bir Ada Öyküsü-ALEKSANDROS PAPADIAMANTIS,167 sayfa Yazar, 4 Mart 1851’de Yunanistan’ın Skiathos Adası’nda papaz bir babanın dördüncü oğlu olarak doğmuş.11 yaşına kadar adada eğitim gördükten sonra başka okul olmadığından üç yıl babasının çiftlik işlerine yardım ettikten sonra yakın adalara gidip eğitimini tamamlamış.Üniversite hayatına Atina’da felsefe okuyarak başlamış ama aradığını bulamayıp tekrar adasına geri dönmüş.Kendi çabasıyla İngilizce ve Fransızca öğrenerek dil öğretmenliği yaparak hayatını zor şartlar altında sürdürmüş.İlk romanı Muhacir’i yazan yazarın Hadula :Bir Ada Öyküsü,Yunan edebiyatının en ünlü yapıtlarından ve novella türünün en önemli örneklerinden biri kabul edilmektedir.Aynı zamanda Papadiamantis’in ikinci edebi eseridir.Bu roman ,ona “Yunanistan’ın Dostoyevski’si” ünvanını kazandırmış.3 Ocak 1911’de yakalandığı zatürre nedeniyle doğduğu Skiathos’ta hayata veda etmiştir. Yazar ,eserlerinde katharevusa denen ağdalı dili kullanmıştır ama kahramanlarının konuşmaları halk dilindedir.O zamanki Yunanca’da Türkçe kelimelerin bolca kullanılması bu kitap içinde geçerlidir.Çevirmenin çok iyi Yunanca bilmesi ile kitabın ağdalı dili akıcı ,okunabilir ve güzel bir çeviri ile kıyının karşı tarafındaki yaşamın bize ne kadar tanıdık geldiğini,bazı geleneklerin bize hiç yabancı olmadığını kitapta okuyuculara yansıtmıştır. Öncelikle kitabın adına kısaca değinmek istiyorum;Kitabın özgün adını klavyede Yunanca olmadığından yazamıyorum ama okunuşu “İ Fonissa” katil kelimesinin dişil hali olup Türkçe’ye”katil kadın”şeklinde çevrilmiş ama yayınevi tarafından romanın karakterinin adı olan HADULA tercih edilmiş.Hadula’nın diğer adı da Frangisa ya da Frangoyannu Kitap kapağı da çok etkileyici.Mavi renkte ve erkek bebek kazağı var.Mavi,bir cinsiyetin temsilcisi.Ne alaka,bir çocuk kitabı mı veya erkek çocukları ile ilgili bir kitap mı acaba dedim.Ama sayfaları açıp ilerlemeye başlayınca sebebi anlaşıldı.Hele kitabın ortasına gelince çok büyük bir şok yaşadım ve ilerleyen sayfalarda şoklar üst üste gelmeye başladı… Kitabın konusuna gelirsek; O yıllarda Yunanistan’daki kadının durumunu gözler önüne seriyor.Yine kız çocuklarının hiç bir değerinin olmadığı bir yaşam.Kadın köle gibidir.Önce doğduğu evde sonra evlenip gittiği evde.Evlenebilmek için çeyizini hazırlamaya mecburdur.Çocuklarının ve eşinin esiridir,sonra da doğan torunlarının.Kadın ,çocukken anne babasına hizmet eder,evlenir ve kocasının kölesi olur,çocuklarına bakar ve onlarda bir çok çocuk sahibi olunca onların yani torunlarının kölesi olur. Hadula çok küçük yaşta evlenmiş,üçü erkek,dördü kız yedi çocuk doğurmuş şifacı bir kadın.Oğullarının ikisi küçük yaşta ölmüş,biri her türlü suçu işleyip buna kızkardeşini bıçaklamakta dahil,her türlü zorbalığı,serseriliği yapıp hapise girmiştir.Ama Hadula oğlunun bütün suçlarını görmemezlikten gelirken kızlarını bir baş belası ,bir yük olarak görmekte başta kızları olmak üzere bütün kız çocuklarına sevgisiz davranmaktadır.Çünkü kendi ailesinden öyle görmüştür. Hadula kendince haklı bulduğu günahlar işliyor ,arada vicdan azabı duyuyor ama o günahları işlemekten de geri duramıyor.Çünkü duyduğu vicdan azabı o kadar kuvvetli değil.Kendine göre sebepleri var.Kitabın ortasında başlayan gerilim sonuna kadar sürdü ve her seferinde büyük bir kızgınlık ve nefret duydum.Kadının çektiği yaşam zorluğuna kendince bir çözüm bulması kadınlık adına bir utanç. Kitabın dili çok akıcı ve sade,5-6 saatte okudum.Sürükleyici bir kitap. Acı,sevinçti ve ölüm de aslında yaşam.Her şey olması gerektiğinin aksine işliyordu. Her günahın kendine özgü tatlı yönleride vardır.Ama sonunda da bir o kadar ıstırap verir. Fakir insanlara ne hizmeti sunabilirsin?Fakirlere yapabileceğin en güzel iyilik,onlara ‘kısırotu’ vermektir.(Tanrım beni affet!) Ya da en azından’oğlanotu’! Çünkü bu fakir kadın habire kız doğurup duruyor!
Hadula
HadulaAleksandros Papadiamantis · Jaguar Kitap · 2022569 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.