Gönderi

elli sayfada içim şişti. aynen kendi kendime ben duygulanmam derdim, aynen.
Atatürk, 12 Nisan 1934 akşamı İzmir'de İzmir Palas salonlarında Hakimiyeti Milliye Okulu fakir çocukları menfaatine verilen baloyu şereflendirir. Öğrencilerden Ali isminde bir çocuk ortaya gelir; fakat heyecanından bocalar, konuşamaz: derken küçük Ali coşar kendinden geçer. kollarını Ona doğru tutarak içten gelen bir sesle; "Senin ismini andıkça, senin resmine baktıkça, seni karşımda görünce damarlarımda bir şeylerin kaynadığını duyuyorum. Ah seni doya doya öpmek istiyorum" diye haykırır. O zaman O da kollarını açar; "Öyleyse gel" der. Ali koşar boynuna atılır. Diğer çocuklar dururlar mı? "Bizde, bizde... " diye bağrışarak koşarlar. Öperler, öperler. Vali Kazım Dirik, Paşalar, Yaverler, herkes heyecandan ve sevinçten ağlamaktadırlar. Bir avuç Türk yavrusunun içten gelen coşkunluğu, onu sarsmış. heyecanlandırmıştır. Gözlerine dolan yaşlan zapt etmek için dudaklarını ısırır, sonra heyecandan titreyen sesle yanındakilere dönerek: "İşte benim neslim bunlar! Bunlarla biz akranız" der.
Sayfa 56 - Atatürk'e Ait Hatıralar. İstanbul. 1949, s.91-92.Kitabı okudu
·
135 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.