Gönderi

Therese, “Senin adın ne?” diye sordu. Önadın yani?” “Adım mı? Carol. Lütfen bana hiçbir zaman Carol deme.” Therese de “Th” harflerinin üstüne basa basa, “Sen de bana Thereese deme,” dedi. “Nasıl telaffuz etmemi istersin? Therese mi?” “Evet. Şimdi söylediğin gibi.” Carol onun adını Fransızlar gibi Terez diye söylüyordu. Therese de adının on-on iki farklı söylenişine alışıktı, bazen kendisi bile değişik biçimde söylüyordu. Carol’ın telaffuzunu beğendi ve adını söyleyen dudakları hoşuna gitti. Eskiden ara sıra ve belli belirsiz duyduğu sonsuz bir arzu, şimdi belirgin bir istek olarak ortaya çıkıyordu.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.