Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Madonna - Son Sayfalar
Merhabalar, İnsan eline almadan bilemiyor bir kitabın içini. Bunu hem insan hem kitap için diyebiliriz. Bu kitap için de diyebilirim. Kalın kitaplardan sıkılmış ve araya yeni bir tat katmak istemiştim. Çok okunduğunu bildiğimden yalnız biraz merak ve önyargı ile başlamıştım. Ve bitirdim! Bir insanın yaşar hissettiği son sayfalarını anlattığı bir defterin, o insanın son sayfalarında ortaya çıkmasının beni üzdüğü bu kitabın son sayfalarında hissettiklerim inanılmazdı. Az çok sırada ne geleceğinin tahminleri kafamda döndü, tahminlerimin bir kısmı doğru çıktı. Lakin Raif'in de dediği gibi haklı çıkmak veya kazanmak istemiyordum. Sadece içimi tahlil ediyordum. Kürk Mantolu Madonna'mız Maria Puder ve önce Havran'lı Raif, sonrası gerçek sandığı bir süreliğine Herr Raif olan Raif Efendi arasında geçen aşkı barındıran bu kitabın incelemesinde geri kalan satırlarda Madonna ve Raif adlarını kullanacağım. Soyadlarına olan ilgimden dolayı Puder'in manasını araştırdım. Kökeni Almanca olan Botthar - Buder (emretmek ve mesajcı kelimelerinin birleşimi) kelimelerinden türemiş Puder, yahudilerde eczacı veya değirmenciler için bir takma ad imiş. Bunun karakterimizle ilgisi varsa çözemedim hala. Kitapla ilgili araştırma yaptığımda Sabahattin Ali'nin bunu kırık bir kolla askerdeyken yazdığını, ilk seferde bir gazetede 48 bölüm olarak yayınlandığını adının ise 3 kere değiştiğini öğrendim. "Büyük Hikâye", "Lüzumsuz Adam" ve "Yirmi Sekiz" adlarını aldığı dile getirilmiş. İlk eleştirisini ise Nâzım Hikmet'ten alan kitabımızı Nâzım gibi iki parçada değerlendirmek isterim. Çünkü Raif'in anı defterine kadar o olmak istemediğimiz insanlar gibi baktık Raif'e ve çevresindekilere. Önyargılı ve acıma eşliğindeki bir sevgi ile. Birinci kısımda işlenen burjuva ailesinin içyüzü tahlili harikaydı. Hayran olunası bir realizm içinde görkemli bir genişleme ile anlatılıyor ailenin içi. Mehmet Salih (bu karakterin ismini kitap sonunda hatırlamazsınız ) karakteriyle o kadar samimi anlatılıyor ki siz de orada gibisiniz. Kendi ailenizden ve çevrenizden olayları görüyorsunuz ve en ufak bir aşırılık bulamıyorsunuz. "Yabancıları besleyen" bir aile sahibinin buruk gençlik hikayesine dalmadan önce dokunaklı bir müzik dinler gibi okuyorsunuz. Kitap başında Raif'in çevresini suçlu bulurken kitap sonunda herkesin kendi rolüne uygun davrandığı bir tiyatroyu izlediğimi anladım. Hayat tiyatrosu. Raif hiç vermemişti ki ailesine alabilsin. Verebilir miydi? Muamma. İkinci kısımda büyük bir hikaye anlatılmış. Hikayenin büyüklüğü maddiyatından (sayfa sayısı, birkaç aylık zamanı) gelmiyor. O kadar ayrı fikri birbirine öyle güzel bir dille bağlıyor ki okuma sırasında ve sonrasında oturup düşünüyorsunuz, kalbinizin hızlı temposunu yavaşlatmaya, beyninizdeki akışı kontrol etmeye çalışıyorsunuz. İnsanın yalnızlaşması ve topluma yabancılaşması, toplumların analizi, ütopik bir aşk arayışı gibi konular üst üste geliyor. Madonna'nın istediği aşkın inandığı kadar olduğuydu şaşırtan. Raif'in zedelenmemek ve anlaşılamadığına olan inancı için uzak durduğu topluma küsmesiydi aydınlatılmasını beklediğimiz köşe. Bitirmeden önce, dikkatimi çeken ve vurgulamak istediğim iki hadise oldu. Birincisi Raif'in işyerinde müdüründen fırça yedikten sonra çizdiği resmin bağırıp, çağıran insanın ruhunu yansıttığı anlatılan metini okuduktan sonra yine hatırladım ya da hatırlatıldım. İnsan ne kadar da dışına odaklanıyor gözüne düşenin, kulağına değenin. Aktaranın da söyleyenin de insan olduğunu unutuyor. Dile odaklanıyor arkasındaki ruha ve duyguya odaklanmadan. Lafın kısası önyargım tekrar hatırlatıldı. İkincisi ise Raif ile Madonna arasındaki erken ilişki safhasında olanlar ürküttü. En zapt edilemez ve tehlikeli gördüğüm ilişkiydi. Kaybetmek istemediğin ama ileri de götüremediğin, ileri götüremedikçe geri adımlar attığın, arkadaşlığından memnun olduğun ama daha samimi unvanları arzuladığın, kafada binbir planlar kurduğun ama karşılaşınca gelişigüzel ve hissettiğin gibi konuştuğun bir ilişkiydi. Bu ilişkinin kısa süreliğine de olsa bir sonuca ulaşmasından memnun oldum. Kitaptan bana arda kalanlar ufak ama doldurulamayacağını bildiğimiz bir boşluk, kalıpsız bir aşk, gayesiz yaşamın anlamsızlığı ve tükenmek bilmeyen önyargı hevesli insanoğlu gerçekleri. İçini döken bir adamı dinledik dostlar. Dinlerken içimizi dışarı döktüren bu romanı o veya bu sebeple -size hangisi uyuyorsa- okumanızı tavsiye ederim. Eminim ki bu kitabı birkaç sene sonra bir daha okuyacağım ve farklı anlamlar çıkaracağım. Kitabıma, sizlere ve incelememe şu sözlerle veda edeyim. "Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırırsan gelirim..." Maria Puder - Sayfa 153 Saygılar, sevgiler, selamlar!
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Panama Yayıncılık · 2019314,1bin okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.