Merhabalar,
William Golding'in "Sineklerin Tanrısı", bir grup çocuğun ıssız bir adada hayatta kalmaya çalışırken insan doğasının derinlerinde yatan vahşetin dramatik bir portresini sunuyor. Eser, savaş sonrası dönemin atmosferini yansıtır ve insanların içindeki karanlık güçleri ve toplumsal düzenin çöküşünü sorgular. Savaş sonrası
Her yolu kendin bulmak zorunda olduğun ve çoğu zaman ayağını nereye bastığına dikkat etmen gerektiği böyle bir yerde yaşamanın, onu ne denli bezdirdiğini anlayıvermişti.
Merhabalar,
İnsan eline almadan bilemiyor bir kitabın içini. Bunu hem insan hem kitap için diyebiliriz. Bu kitap için de diyebilirim. Kalın kitaplardan sıkılmış ve araya yeni bir tat katmak istemiştim. Çok okunduğunu bildiğimden yalnız biraz merak ve önyargı ile başlamıştım.
Ve bitirdim! Bir insanın yaşar hissettiği son sayfalarını anlattığı bir
İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtırlar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, "birtakım yabancılar beslemek" ti.
Merhabalar,
Kemal Tahir'in kalemi ile tanışma kitabım olan Kurt Kanunu, Mustafa Kemal Paşa'ya 1926 yılında İzmir'de yapılması planlanan suikast girişimi etrafında şekillenirken İttihat ve Terakki üyelerinin iç çatışmasını ve hesaplaşmalarını da içeriyor. Bu girişim etrafında; Takrir-i Sükûn Kanunu, çok partili hayat, saltanat ve
İnsan her zaman kafasından akan düşünceler arasında kaybolur. Bunları yazıya dökmüş bu kitap düşüncelerinizi kapalı, sorularınızı cevapsız bırakıyor.
Fahim Bey'in sıradan hayatını anlatırken dönemin hareket, dönüşüm ve çelişkilerinin hikaye edildiği bu kitap hakkında arada kalmak da çok beğenip beğenmemek de mümkündür. Çünkü ana
Kitap ipin ucunu kaçırmadan, gerekirse not alarak okunması gereken kitaplardandır. Zira konu istihbarat teşkilatları ve bunlar arasında geçen olaylar olduğundan yazar kaleminin ustalığıyla bunları aktarırken sizin şaşırmanıza neden olan olayları tam açıklanmamıştır. Bazı noktaları sizin anlamanız gerekir. Böylece okumanın zevkine ulaşacaksınız.
Kitaptaki devlet-i ebed müddet için serhad boylarında serdengeçti bir çok yiğite yer verilmiştir. Bu karakterler arasında tarihi karşılığı olan bir tek "Köse Kadı" 'yı bulabilirsiniz. Yaşanılan olaylar size abartı gelse de biraz araştırmadan sonra böyle insanların varlığı ve isimlerinin olmayışından -isimsizler oluşlarından- haberdar olabilirsiniz.
Türk ve Macarların soylarının ortak bir Türk soyundan geldiği, yani Macarların da Türk olduğundan bahsedilir. Bu ortaklık iki soyun insanlarının kişilik özellikleriyle vurgulanır. Vatansever, yardımsever, samimi ve inançlı...
Karakterler vesilesiyle Osmanlı'nın istihbari zekasını vurgulanır. Tüm bunların yanı sıra Osmanlı-İslam ve Macar-Hristiyan inançları tarafsızca, iyisiyle kötüsüyle verilmiştir.
Sona gelmeden önce kitabın en etkileyen olayını Martali Matyas karakterinin çektiği onca zulüm karşısında hala pes etmeyişidir. Ben tarih okumayı çok sevmeyen biri olarak bu kitabı beğenmiş bulunuyor ve kaliteli tarih okurlarına öneriyorum.
Kitabın genel konusunu veya olay akışını, Bilal adlı imanlı bir gencin kendi yaşam tarzından uzak olan bir kıza aşık olmasını ve bunun peşi sıra hayat öykülerini derinlemesine görmek olarak özetleyebiliriz.
Huzur Sokağı, İslam görüşlü biri için yaşanılması ütopik bir sokak gibi gelebilir günümüzde. Sokaktaki insanların birbirine ve çevrelerine olan davranışları takdir edilesi. Kitapta Feyza ve kızının başörtüsü mücadelesi beni çok etkiledi. Eserde medyadan gördüğümüz sertlikteki psikolojik ve fizyolojik şiddetler bulunmasa da okul ve idarecileri tarafından maruz kaldığı davranışlar silsilesi hiç de hayal ürünü değildir. Müslüman çoğunluklu ülkelerde yaşanan olaylardır bunlar.
Önemli nokta kitaba tarafsız yaklaşabilmektir. Böyle olmadığında kitaptaki her benzetme, her fikir size batabilir. "Pavyon kılıklı kadın" , "mini etek" gibi tasvirlere çok takılmak sizi asıl mevzudan uzaklaştırır. Sonuçta bir edebi eserin tasvirleri yazarın kabiliyetindedir. Bu kitap sayesinde 1950'lerdeki muhafazakar-sosyete cemiyetleri karşılaştırmasını detaylıca öğrendim.
Kısacası, hiç bir insan sevmeyeceğinden emin olduğu biriyle evlenmemeli ve hiç kimse de kendisini sevmeyen birinin sevgisizliğine razı olmamalı. Bu güzide kitabı İslam'ı tanımak isteyen ve dini kitapları okumayı, dini konuları araştırmayı sevenler için tavsiye ederim.