Gönderi

50 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sesimi Duyan Var mı?
Arda Aytekin
Arda Aytekin
“Acısı kelimelerle betimlenemeyecek bir yara vardı artık kalbimizde. Ruhu kasvetle saran, sızısı dinmez bir sancı doğmuştu derinlerimizde. Hangi cümleler seçilmeliydi bu felaketi anlatabilmek için? Ya da mümkün müydü anlatabilmek?  Şimdi doğup büyüdüğümüz sokaklardan kalan birkaç beton dolusu tarla iken yeşerir miydi tekrar umut bahçesi? Saatler 04.17 yi gösterdiğinde, akılların anmaya en uzak köşesinden bir sarsıntı hissedildi. Ruhlarımızı bu güne dek sarmamış, anlatılması yaşanmadıkça  mümkün olmayan bir korku apansızca dört bir yandan kuşatmıştı yuvalarımızı. Kimi sevgili dostlarımız; hayat arkadaşlarımız, sıralarımızı, kalemlerimizi paylaştığımız sırdaşlarımız sessizce ölümü beklemişti. Kimilerimiz kendilerini o kabustan dışarı atabildiğini sandığında; ruhlarını, can dostlarını, grilerle dolu yaşamda gönüllerine  rengarenk birer çiçek açtıran sevdalarını gerilerinde bıraktılarından habersiz ve bir o kadar da çaresizdi. Yalın ayak ve son kez yataklarımızdan dehşetle kalkıp kendimizi dışarıya attığımızda; sonrasında en yakınlarımızın beton altından seslerini bir umut duymak için çabaladığımızda hiçbirimiz kelimeleri düşünmüyor, gözümüzün görebildiği, aklımızın idrak edebildiği her anda koşuşturup duruyorduk. Acımasızca zifiri karanlığa boyalı gökyüzünden düşen soğuk yağmur damlalarında dehşet ve çaresizlik içinde koşuşturup dururken; soğuktan titrediğimizden habersiz, bir o kadar aciz ve şoklar içerisinde kulaklarımızı, gözümüzün görmekte bir hayli zorlandığı beton yığınlarından gelen seslere vermiştik. Şimdi ise bu korku dolu görüntüleri ve sevgili dostumuz Ceylin'i o karanlık gecenin soğuğunda ölümünü çaresiz bir şekilde gerimizde bırakalı aylar geçmiş durumda. Ve zaman akıp geçmeye devam ederken; günler ayları, aylar ise yılları kovalamaya devam ediyor. Evimizi; sıcacık yatağımızı ve tatlı uykularımızı, en önemlisi ise can dostlarımızı gerimizde bırakırken aklımızda o kesik geceden geriye inatla kulaklarımızda çok net duyduğumuz, gürültülü bir ses kalmıştı; Sesimi Duyan Var Mı?” GURURLA DUYURUYORUZ! Nasıl başlanır bilemedim... Manevi değeri kelimeler ile anlatılamayacak bir proje. Deprem tüm dostluklarımızı, sevdalarımızı, anılarımızı ve hayatımızı yaşanmaya değer kılan değerlerimizi apansızca kopardı hepimizden. Geriye eski yaşamımızdan kalansa kaybetmemizin yüreğimize verdiği acıyla kor gibi yanan yüreğimizdi. Bir şekilde toparlanılmalı, sanki hiçbir şey olmamış gibi önümüze bakmalıydık, belki de başka çaremiz yoktu. Ama ne geçen aylar dindirdi özlem dolu acımızı, ne de yaşamın ağırlıklar ile dolu çarkı. Aklımızdaki sesler susmuyor, gözlerimizin önünden geçen görüntüler bir türlü bulanıklaşmıyordu. Hepimiz sevdiklerimizi bir umut duymak için bağırdık hani: Sesimi Duyan Var Mı? Hepimiz bir oraya bir buraya koşturup durduk. Ama elimizden kaybetmeyi beklemekten başka hiçbir şey gelemedi. Deprem gecesinin ardından saatler öğle vaktini gösteriyordu. Kimilerimiz gökyüzü zifiri boyasını semaya akıttığında karanlığa boğulan ölümlerle dolu şehirimizde bir umut ısınabilmek için odun aramaya gitmiş, kimimiz ise enkazdan çıkan yakınımızla telaşlar içinde ilgilenmeye çalışırken kulaklarıma bir sohbet misafir oldu. Bu yaşadıklarımızı unutturmamalı, anlatmalıydık. Sonra aradan günler, haftalar ve aylar geçti ama asla kafamdan bu çığlık isteği çıkabilmiş değildi. Ne yapmalı, ne etmeli ve bir şekilde “İşte bakın, görüyor musunuz? Burası acıyor!” demenin yolunu bulmalıydım. Şimdiyse çığlıklarımıza ses olan bir kitabımız var. Karanlıklardan çıkan; acılarla bağıran, varlığını unutturmak istemeyen sayfalarımız var. Bir antoloji kitabı olarak hazırladık çünkü bu acı hepimizindi ve çoğumuzun söylemek istediği, içimizi kemirip bitirdiği yaralarımız vardı. Ardından bizi karşılayan uzun ve oldukça çetin bir süreç, sonrasında ise mutlak başarıydı. Hayatım boyunca hiç unutamayacağım bir anıya daha imza atmamı sağlayan herkese sonsuz teşekkür ediyor, tüm yazarlarımızı gönülden kutluyorum. Kitap 9 yazar ve 15 bölümden oluşmakla birlikte, kaybettiğimiz şehit arkadaşımıza ithafen hazırlanmıştır. Sayfa sayısı az, bir o kadar da anlatmak istediği çok şey olan bir kitap. Desteklerinizi umutla bekliyor, okumanızı şiddetle öneriyoruz. Her şey için çok teşekkürler
Sesimi Duyan Var mı?
Sesimi Duyan Var mı?Arda Aytekin · Doksan Dokuz Yayınları · 09 okunma
·
1 plus 1
·
394 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.