Gerçekten ilginç bir kitaptı. Aslında kitaba başlarken beklediğim hikaye bu değildi, ama olayların gelişimi beni hayal kırıklığına da uğratmadı. Babasının ölümünden beri konuşmayan Parker ve gümüş saçlı Zelda'nın üç kısa güne sığan uzun hikayesini okuyoruz kitapta. Parker hayatının kötü bir döneminde, kendini bırakmışken, gelecekten umudunu kesmişken tanışıyor Zelda'yla, hem de onun parasını çaldığı sırada. Böylece ilginç bir arkadaşlık başlıyor aralarında. Zelda Parker'ın kaybolan umudunu tamir ediyor yavaş yavaş, bıkkınlığını, bezmişliğini iyileştiriyor canlılığıyla.
Parker ve Zelda'nın yolculuğunu okumak, Parker'ın iyileşmesine tanıklık etmek çok keyifliydi. Kitabın kapağını kapattığımda, içimde tuhaf bir mutluluk hissi vardı. Biraz umut, biraz renk... Hepimizin ihtiyacı var buna.