Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

DEKLAJER
Ansız bir an çıkıp gidiyorum yollara, Güneşin battığı bir başka ülkelere. Uzun tarlalar, bayat geçmişler geçerken, Sebepsiz göz izlemelerinden, Rahat bulabileceğim yerlere... Bir toprak olsa kadere, Bir güneşe beslenen tövbelerimle. Sabahın koynundan kalkıp, Akşamın parmak aralarına bir sevda gibi dolanıyorum. Şehrin arsızlığına. Bilmem ki güneşin ilk zamanından bu zamana, Ne değişir ne gelip göçer bulutların altında. Kesik ve sıklaşmış nefesin ardında, Kalabalıklara, yığınlara... Bir gürültü kopar ardından eyvahlara... Hep arandığım var sözlerimde, Hep çelişkisi içinde şehrin sokaklarını giderken. Aklımda bir küfürler, hakaretler piyade olurken, Allah'ın yanına varıyorum, Bir hırıltılı kepaze hayatta. Giderken türlü türlü hayatlar, Çalkantılı rüzgârlarda, Beyhude ve naif bir baş ağrısıyla. Damarlarım direniyordu günahlarıma, Tövbeler sevişiyordu. Nefesim zorlanıyor şu kalabalığın içine girince, Gözlerimi bir yorgunluk sarıyor bıkmışlık üzerine. Eski zamanlar muslukta şarıl şarıl akarken, Aylardan Ekim ama bir saat yıl gibi, Kasvetli caddeler üzerine. O gözlerden öteye gidiyorum, Tanımadığım insanları bekleyerek, Sineme çektiğim rüzgârlar. Uzun uzun ömürden götüren kırmızı ışıklar, Günahları gıdıklıyor. Bu sözler aslında ruhun direnişleri, Sıkışıp kaldığı bedenin içinde, Uzun uzadıya beklemelerle. Gideceğim ki öyle ansız bir an, Asıl yaşamak istediğim yere. Elinde değneği bir derviş hâlinde, Ufak biraz değer bulunca, Güneş tütüyor o baktığımız bulutlarda. Kolay kazanılamamış yorgunlukta, Çok söze ortalık. Fesleğen sokağı aslında bütün bitişlerin başlangıcı, Lale apartmanı bütün ihtirasların ortağı. Allah'a sığındığımın sonrasında, Büyük bir kurtuluş bu. Çok söze söz artık. AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.