Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fransız İhtilali Üzerine Söylev,
"Albay Mougin'in verdiği ziyafette söylenmiştir." Fransa milletinin Milli Bayramı münasebetiyle tertip ettiğiniz bu ziyafette hazır bulunduğumdan memnunum. Fransız Milleti 14 Temmuz Milli Bayramını kutlarken zannediyorum ki ruhunda hürriyet ve istiklal aşkını taşıyan her millet manen olsun bu kutlamaya katılmaktan nefsini menedemez. Bu, pek tabiidir. Çünkü kanlı safhalarını derin bir hürmet ve takdir ile tetkik ettiğimiz Fransız Büyük İhtilali her ne kadar Fransız Milletinin sinesinde parlamış ise de neticeleri dünyayı kaplamıştır. Bugün hürriyet ve istiklali için mücadele eden Türkiye halkının bu husustaki hassasiyeti şüphesiz daha büyüktür. Efendiler, Mösyö Mougin siyasetten bahsetmemeyi tercih ettiğini söylediler. Ben de bu hususta kendilerine iştirak etmek isterim. Sözlerimi ihtilal namına, istiklal namına bazı tarihi hatıratı canlandırmaya hasredeceğim. İhtilal Öncesi Fransa'da Durum: Malumdur ki 1789 tarihine kadar Avrupa'nın hemen her yerinde olduğu gibi Fransa'da idare usulü ve toplumun teşkilatı Ortaçağ şartlarından kurtulamamıştı. Halk tabakaları kanun ve adalet huzurunda başka başka mevkilerde bulunduruluyordu. Kralın iktidar ve salahiyetinin hududu yoktu. Halk yalnız çalışıyor, mesaisinin mahsulü ne ise asilzadelere, hükümdarlara veriyordu. Hükümdarlar bütün faaliyetlerini kendi mutlak kudretlerini kuvvetlendirmeye hasrediyorlardı. Ahaliyi esir, memleketi malikâne telakki ediyorlardı. Binnetice sefalet ve mahrumiyet halk tabakasını yakıp kavuruyordu. Feveran etmeye hazır olan ruhlar en nihayet taştı ve Fransa Büyük İhtilali doğdu. İhtilalin Kaç Sebebi Vardır: Efendiler, ihtilalin başlıca üç sebebi vardır: Halk evvelemirde hürriyetlerini kazanmak mecburiyetiyle karşılaşıyordu. Bu, ihtilalin siyasi sebebi idi. Halk tabakaları arasındaki farkları, imtiyazları ortadan kaldırmak lazımdı, bu da ihtilalin içtimai sebebiydi. İş gücünün mükâfatını bizzat toplamak lazımdı, bu da ihtilalin iktisadi sebebiydi. Halbuki bu esaslar bütün dünyaya şamil umumi esaslardır. Onun için ihtilal fikri Avrupa'ya ve dünyaya yayıldı. Mamafih ihtilal birçok engellere ve müşküllere katlanmak zorunda kaldı. Çünkü Avrupa'nın hükümdarları, imtiyaz sahipleri ihtilalin bu kurtarıcı tecellisine engel olmak istediler. İttifak-ı Mukaddesler, askeri ve siyasi tedbirler bu cereyanı durduramadı. Bir ihtiyaçtan ve ruhtan doğan bu ihtilal harekâtına karşı koyulamazdı. İhtilal Nasıl Oldu: Efendiler, herhangi bir şahıs bir milleti ihtilale sevk edebilir. Fakat ihtilalin milletin hakiki hedefine yöneltilmesi ve neticeye bağlanması ancak bütün milletin alakasını temin ile mümkündür. Bunun dünyada tatbik kabiliyeti, ancak milli meclislerin üzerine alması ile mümkündür. Fransızlar bunu takdir ettiler. 1789 senesi Mayısında Versailles'da toplanan Etat généraux kendisini meclis-i milli namiyle umum Fransız milletinin hakiki mümessili olarak ilan etti. Korku ve hiddet içinde kalan saray toplantı salonunu kapattırdı. Mebuslardan Guillotin'in teklifi üzerine milli meclis için toplantı yeri olmak üzere eski Versailles'da Jeu de Paume Sarayı seçildi. Bu salonu, bizim toplantı salonlarımızla benzerliği olduğundan birkaç kelime ile tavsif edeceğim: Bu mevki hakkında Michelet diyor ki: "Hazin ve kasvetli bir yer, çirkin ve mefruşatı yok." Gerçekten meclisin o günkü hali daha fakirane idi. Ancak, milleti daha iyi temsil etti. Salonda tahtadan yalnız birkaç sıra bulunduğundan mebuslar bütün gün ayakta kaldılar. Bu yer sanki yeni mezhep için beşik oldu. Bu heyecanlı heyetin ortasında bir masa üzerinde ayakta duran Meclis Reisi, Fransa'ya gerçek hürriyeti bahşedecek bir anayasa temin etmeden birbirlerinden ayrılmayacaklarına dair olan muhteşem yemin suretini bir elinde tutuyordu. 25 Haziranda mebusların dağılmalarını emir ve tebliğ için Kral tarafından gelen memura Meclis Reisi: "Toplantı halinde bulunan Milli Meclis hiçbir emir denleyemez." Dedi. Mebuslardan Mirabeau ayağa kalktı ve dedi ki: "Gidiniz, efendinize deyiniz ki burada milletin emir ve iradesiyle toplandık. Buradan ancak süngülerin kuvvetiyle çıkartılabiliriz." Onaltıncı Louis emrivakii kabul ettiğinden Milli Meclis de aynı zamanda "Meclis-i Müessesan" namını aldı. Efendiler, saray bir türlü mağlubiyeti kabul etmiyordu. Paris'in etrafına efradın ekserisi yabancı olan birçok alaylar tahşit etmişti. Kralın bu hareket tarzını muahaze eden nazır Necker uzaklaştırıldı. Bu zatın uzaklaştırılması bütün Paris halkını heyecana sevketti. Necker'in resmi sokaklarda dolaştırıldı. Artık halk silah istiyordu. Hôtel des Invalides'e hücum edildi. Oradaki toplar, silahlar alındı ve halk arasında bir feryat koptu: "Bastille'e, Bastille'e" Halk bu menfur zindanı ele geçirmek suretiyle intikam ve heyecan hislerini dindirecekti. Mütehevvir bir sel kaleye çarptı. Kanlı bir mücadeleden sonra Parisliler, zulmün ve istibdadın bir timsali olan Bastille'i zapt ettiler. Birçok masumların, günahsızların feryatlarına makes olan bu kale en son taşına kadar yıkıldı, yerle bir edildi. Yıkılan alelade bir bina değildi. Asırlardan beri tahakküm eden müstebitlerin, harislerin saltanatı da bu binanın altında kalmıştı. Efendiler, işte bugün 1789 senesi Temmuzunun 14. günüydü ve 14 Temmuz Fransızların milli bayramı oldu. Çünkü ihtilalin zaferi bugün tecelli etmişti. Bu milli bayram münasebetiyle muhterem albaya tebriklerimi sunarken 14 Temmuz gününü tarihe kaydeden bir milletin evlâdı olduğundan başkaca kendisini de tebrik edirim. Fransa İhtilali Ile Anadolu İhtilalinin Mukayesesi: Efendiler, Mütareke esnasında bizim toplantı halinde bulunan bir Meclis-i Mebusanımız vardı. Bu dağıtıldı. Millet yeniden bir meclis toplanmasını temin etti. Mebuslarını intihap ederek payitahta gönderdi. Bu Meclis de tecavüze uğradı. Milletin dahili, harici düşmanları onun şerefine, istiklaline, içtimai ve iktisadi hayatına, hukuk-i tabiiyesine tecavüzde artık ittifak etmişti. 130 sene evvel Fransız milletinin pek haklı ayaklanmasını ve galeyanını mucip olan zulüm ve şiddet, hak ve adalet asrı olduğu iddia edilen 20. Asırda Türkiye halkına reva görüldü! Türkiye halkı tanınmıyan ve çiğnenen hukukunu müdafaa için kıyam etti; bu kıyam onun için bir hak ve vazife oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükümeti böyle bir kıyamın neticesidir. Efendiler, cihan rical-i müdebbiresi için daima nazarı dikkate tutulması icab eden bir hakikat vardır: Fikirler cebir ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez. Hassas bir millete karşı irtikâp edilen zalimane muamelelerin onu daha ziyade takviye ettiği mücerreptir. Hürriyet ve istiklâl aşkı ile galeyan ve feveran eden bir kavmin ne harikalar yaratabileceğini Fransız İhtilâl-i Kebiri bundan 130 sene evvel pek güzel isbat etmiştir. 1792, 1974 seneleri zarfında Fransa topraklarını çiğnemeye şitap eden büyük düşman ordularına karşı milli kudretin, milli heyecanın yarattığı ve -bir müverrihin dediği gibi- birden bire yerden biten ordular Valmy ve Jemappe muzafferiyetleriyle Fransız tarihini süslediler. İhtilal orduları düşmanı memleketten koğmakla iktifa etmedi, mukabil taarruza geçerek bütün Belçika'yı ve daha birçok yerleri Fransa'ya ilhaka muvaffak oldular. Yalnız bir General Jordan kumandasındaki Fransız ordusunun yüz bin kişilik bir Avusturya ordusunu mağlup ve ricate icbar suretiyle kazandığı zaferin sır ve hikmetini bilenler, İzmir'in işgali üzerine aynı heyecan ile çarpan kalblerden mürekkep milli ordumuzun nelere kaadir olacağını kolaylıkla tahmin edebilirler. Efendiler, bizim cidal ve ayaklanmamızın'sebebi dahi Fransız milletini o kahramanca harekete sevkeden âmillerden daha az kuvvetli ve daha az mantıki değildir. Çok ümit ediyorum ki hürriyet ve istiklali için binlerce evladını topraklara gömen, Hukuk-i Beşer Beyannamesi ile insaniyet-i fazılaya en âli düsturları ilham eden vatanperver ve inkılapçı Fransa'nın bugünkü evladı, Türkiye'nin haklı davasını fiilen teyit edecektir. Siyasete temastan içtinap hususundaki va'dime sadık kaldığımı zanneder ve Mösyö Mougin'i tekrar tebrik ederim.
Sayfa 146 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.