-İşte Kadınlar Ülkesi hayata gözlerini böyle açmış! Hepsi de tek bir anneden gelen tek bir aile! S73 Vay be nasıl güzel bir kitaptı bu. Açıkcası beklerken çok bir beklentim yoktu. Çünkü puanı ortalamaydı diyebilirim. Ama bana kalırsa abartılması hatta ve hatta örnek alınması gereken kitaplardan biri. Tabiki kitapta geçen bazı olaylar(çocukların belli kişilerde belli dönemlerde Tanrı tarafından mucizevi bir şekilde doğması) şuan ki dönemde olabileceğini düşünmüyorum lakin böyle bir ülke ister miydim? Evet. Çünkü hiçbir şekilde kavga yok, ahlaksızlık yok, hırsızlık yok, kıskançlık yok, rekabet ve çekişme yok. Herkes kendi istediği mesleğe çocuk yaşta karar verip onun üzerine ilerliyor. Hastalık yok, sinir stres yok, kadınlar birlik içerisinde ortak kararlar ile hareket ediyor. Eski zamanları unutmuyorlar lakin her yirmi senede bir yenilik katmaya çalışıyorlar. Ve hiçbir erkeğe bağlı kalmadan muhteşem bir düzen kurmuşlar ve resmen onlara ihtiyaçlarının olmadığını çok güzel bir şekilde anlatıyorlar. Tabiki bu çocuk olayı dediğim gibi mucizevi bir şekilde gerçekleşiyor. Ama onu saymazsak kadınların her şeyi başarabileceğini okuyorsunuz. Ama bizim dünyamız da ise kadın dediğin evinde oturur, süsünü püsünü yapar, yemeği, temizliği ve çocuğuyla ilgilenir, ve kocasını memnun etmek zorundadır:) Neden çünkü erkekler çalışıp para getiriyor:D Neyse bu konuya çok girmeyeyim. Bir klasiğe göre gayet sürükleyici bir anlatımı vardı. Boğucu detay yoktu ama çok basit bir anlatım da değildi. Herşey neredeyse kusursuzdu diyebilirim benim için :) Kısaca konusundan bahsedeceğim. Çok fazla detaylı anlatmak istemiyorum çünkü okurken daha çok keyif almalısınız:) Üç erkek bir gün bahsinin çok geçtiği gidenin geri dönmediği kadınlar ülkesini keşfetmeye karar verir ve bir yolculuğa çıkarlar. Üçünün de aklında çok farklı bir ülke vardır ama karşılaştıkları ülke hiçte onların hayalinde ki gibi çıkmaz. Jeff karakteri çok silikti ama sevdiğimi söyleyebilirim. Bizim ülkedeki "Hanımcı" dediğimiz türdendi aslında :) Terry karakteri ise "maço, kaba, sadece ben bilirim, erkek ne derse odur" kafasında olan saçma sapan bir karakterdi. Sizi bolca sinir edecektir:) Van ise bu iki karakterin ortasında ama Terry'e göre fazlasıyla naif ve anlayışlı bir karakterdi. Kadın karakterleri de anlatmak isterdim ama erkeklere göre çok fazla olduğunu ve okuyup tanınması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye edeceğim kitaplar arasında yer aldı. Şimdiden okuyanlara keyifli okumalar, bol kahkahalar ve bolca sabır diliyorum :) -Çevrelerindeki insanların hepsi dost canlısı ve nazikti. Kadınlar Ülkesi'ndeki hiçbir çocuğa, bizim çocuklara genelde davrandığımız şekilde kaba ve üstten bir tavırla yaklaşılmıyordu. İlk günden itibaren çocuklar da bu halkın bir parçasıydı, üstelik ulusun en kıymetli parçaları. S131 -Aramızda büyük bir fark vardı: Bizde çocuklar ayrı ayrı evlerde ve ailelerde büyüyorlar, onları tehlikelerle dolu dış dünyadan koruyup yalıtmak için her türlü çaba gösteriliyor; buradaysa, dost canlısı kocaman bir dünyada büyüyorlar ve daha ilk andan itibaren bunun kendi dünyaları olduğunu biliyorlar. S132 -Çocuklar en asil şekilde doğabilsin ve en zengin, en özgür büyümeyi sağlamak üzere ayarlanmış bir çevrede yetişebilsinler diye bütün devleti bilinçli şekilde yeniden düzenlemiş ve ilerletmişlerdi. S133 -Kadınlar Ülkesi'ndeki çocuklar yalnızca fevkalade büyüleyici malzemelerle ve öğrenme fırsatlarıyla dolu, dikkatle hazırlanmış bir dünyaya değil, aynı zamanda bir sürü öğretmenle, görevi bize imkansız görünen şeyi yapmak, yani öğrenmenin zahmetsiz yolunda çocuklara eşlik etmek olan eğitimli, doğuştan öğretmenlerle dolu bir dünyaya doğuyorlardı. S140

Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İş Bankası Kültür Yayınları · 202112bin okunma

··

495 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.