Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

O'NDAN KORKMAK Rabbimiz Kur'an'ın bazı âyetlerinde kendisinden korkmamızı emretmekte, Allah'tan korkan kulların üstün vasıflarin- dan, dünya ve âhirette karşılaşacakları hayırlı sonuçlardan söz etmektedir. Bu ayetlerden birinde Rabbimiz şöyle buyurur: İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, Benden korkun. (Âl-i İmran, 175) Bir başka âyette ise Rabbimizin huzurunda durmaktan korkmaktan söz edilerek bu korkuya sahip olan kimselerin cennetlik olduğu şöyle belirtilir: "Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için, şüphesiz cennet (onun) yegâne barınağıdır. (Naziat, 40) Burada aklımıza şöyle bir soru gelebilir: Insanlar, başlarına kötülük getirecek olan varlıklardan korkarlar. Söz gelimi evlerine hirsiz girmesinden, zorba ve zalim kimselerin haksızlığına uğramaktan, bir hayvan saldırısından, doğal afetlerden korkarlar. Oysa Rabbimiz sonsuz merhamet sahibidir, kullarına acır. Sonsuz adalet sahibidir, zerre miktarı haksızlık yapmaz. Öyle ise bir insan niçin Allah'tan korkmalıdır? Bu soruya şöyle cevap vermemiz mümkündür: Nasıl ki Allah, zat ve sıfatları itibarıyla bizim bildiğimiz tüm varlıklardan farklı bir varlık ise "Allah korkusu" da bizim bildiğimiz tüm diğer korkulardan farklıdır. Bu, dünyevi bir felaket ya da kötülükten korkmaya benzemez. Bu, her şeyden önce insanı insan kılan, onun fıtratında var olan, Yüce Yaratıcı ile irtibatın kopması, insanın hayattaki en büyük dostunu (Veli), en büyük sığınağını (Mevlâ), en büyük sevdiğini (Vedûd) yitir- me korkusudur. Onunla arasındaki sevgi bağını zedelemekten, O'nun rızasına ters düşmekten kaynaklanan bu korku insanı kendisine yabancılaştıran değil onu insan yapan korkudur. Sevdiği bir insanı yitirme korkusu taşıyan bir kimseyi düşünün. Mesela bir annenin bebeğini yitirmesi, ondan ayrı kalması onun açısından nasıl bir korkudur hesap edin. Bir çocuğun anne babasını kaybetme korkusu nasıl bir korkudur düşünün... İkinci olarak bu korku, Allah'ın gazabını hak etmekten korkmaktır. Çünkü Allah'ın gazabı insanların gazabına ben- zemez. Kişi Allah'ın sonsuz merhamet ve adaletine rağmen O'nun gazabını hak ediyorsa tamamen yoldan çıkmış demektir. Duyarlı bir mümin bundan sakınır ve korkar. Üçüncü olarak bu korku, sonsuz âhiret âleminde Allah'ı görmekten ayrı kalma korkusudur. İşte bu korku hiçbir şeye benzemez. Sevdiğinden ebediyen ayrı kalma korkusudur bu. Insan bu korku sayesinde kendi fıtratını korur. Azgınlık ve taşkınlıktan uzak durur. Haddini bilir. Bu korku insanı baştan çıkaran değil onaran, yıpratan değil geliştiren bir korkudur.
Sayfa 99 - TimaşKitabı okudu
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.