Konuştuğunuz insanın hali size sirayet eder ya, işte Fuat Sezgin Hocanın ilme olan aşkı, heyecanı, yorulmayışı, pes etmeyişi bana öyle geçti ki hiç yorulmadan 1 günde heyecanla, aşkla okuyabildim kitabı. Bir ideale, tarike böylesine aşkla bağlı insanın hikayesini de bu şekilde okumak gerekir zannımca. Gençlerimize, yorgun yetişkinlerimize okutmamız lazım bu kitabı. Gerçekleri görmek için sadece.. 7.yy'da başlayan Müslümanların ilmi şahlanışı ( 7.yy'a kadar ilmi şahlanışların yunan'da olması-bir bayrak teslimi- Ama 7.yy.'da yunandan aldığı bayrağı öyle şahlandırıyor ki Müslümanlar) 16.yy'a kadar sürüyor. Ardından bu ilmi gelişim ve üretim Avrupaya geçiyor.(müslümanlardan 16.yy alınan bayrak 21.yy'a kadar taşınıyor) Lakin Avrupada adalet, hakkaniyet yok bizde de nisyan çok. Avrupa bin yıllık bilim gelişimine sebep olan Müslümanları kaynak olarak belirtmek yerine haksızca silip atarken. Müslümanlarda o sıra içinde bulanan kaynağı, özü unutmuş durumda. 21.yy'a geldik hala özü tamamiyle hatırlayabilmiş değiliz. Uyanışlarda yok değil. İşte bu uyanışlara önayak olmak arzusuyla 7-16.yy'daki birçok alanda bilim insanının eserlerini (500 kadar eser) Fuat Sezgin birçok ülkeden insana asılların uygun şekilde tekrar yaptırıyor. Birçok avrupalı bu gerçeğe hayran kalıyor sayesinde. Gerçek bir fikir fabrikası Fuat Sezgin. Nasıl? Bugünlerde maddiyat uğruna günün 17 saati haz ürünleri üretmek uğruna çabalayan fabrikalara benzer (yakışıksız ve adaletli olmayan bir kıyas) 82 yaşına kadar günde 17 saat çalışarak fikir üreten haline geliyor. Varoluşunun ve zamanın kıymetini bilmek böyle bir şey olsa gerek. Varoluşunu hakka adayan, zamanını hakikate adıyanlardan olmak duasıyla...

Bilim Tarihi SohbetleriSefer Turan · Pınar Yayınları · 20193,356 okunma

·1 alıntı·

1 artı 1'leme

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyma EKİNCİ