Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

300 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Merhaba herkese. İlk olarak demek istediğim bu bir incelemeden çok benim kalbimden geçenler olacaktır ve Asil serisi hakkında bir sürü spoiler içerecektir. Emma Chase`in kalemi çok mehşur ve onun kalemiyle ilk kez dava özetleri serisiyle tanıştım özelliklede Onay kitabı ve Sonsuz novellası o kadar güzel ve aynı zamanda dokunaklıydıki yazarın diğer kitaplarıylada meraklandım ve dexin son olarak çıkardığı Asil kraliçe dikkatimi çektiğinden Asil serisini baştan okuyayım dedim. İlk kitabı Asil teklifti ve ben bu kitabı okuduğum zaman seriye başlamama neden olan Asil Kraliçe kitabını okuyamayacağımı, okusam bile onun mutlu sonunu görsem bile üzgün olacağımı anladım. Çünkü, Asil teklif, Kraliçe Lenora`nın uçak kazasında kaybettiği evladından olan torunu Prens Nicholas hakkında. Ve Asil Kraliçeyse Kraliçe Lenora hakkındaymış, eskiye dayanan bir hikaye, yani biz bu ilk kitaplarda aslında Asil Kraliçede verilmiş olacak olan mutlu sondan sonrasındaki hüzünleri ve geriye kalanların nasıl kendi mutlu sonlarını yazdıklarını okuyoruz.. Bilmiyorum, 4. Kitabını okumadan onun hakkında bu kadar şey görmüş olmak beni bu kanıya vardırdı ve kötü hissettirdi. Kitapta bir kısımda Prens Henry şöyle diyor. “Sarah, en iyi mutlu sonların düğünle bittiğini söyledi. Fakat eğer bir kraliyet düğünü gördüyseniz, aslında hepsini görmüş sayılırdınız. Dantel kolları olan beyaz bir gelinlik, askeri üniforması içindeki şık damat, altın işlemeli at arabaları, kalabalık ve sevimli nedimeler...Gerçek hikâye ise bundan sonra başlardı. Sadece bir avuç insanın bildiği ve çok daha azının görebildiği hikâye...” Galiba ben de artık gerçek hikayesini gördüğüm için Asil Kraliçeyi okuyupta hüzünlü olamayacağımı düşünemiyorum. Asil teklif kitabı tam çerezlikti ve Prens Nicholas tam bir lider gibi davranıyordu, kitabın bir kısmına kadar çok sevdim, hatta kitabı çok sevdim ama kitap hiçbir kısmında benim için 10/10luk değildi, ve kitapda onun kardeşi olan Henry`i çok şen şakrak biri olarak görüyoruz, ancak bazı kısımlarında hüznünü sakladığı şen şakraklık olduğunu da görüyoruz. Ve ikinci kitabımız olan Asil Aşk`ta Prens Henry`den söz ediliyordu. Ben bu kitabı daha Asil teklif`in sonlarını görmeden merak etmeye başladım, çünkü Prens Nic aşk için tahttan feragat etti ve bütün her şey Henry`nin üzerine yıkıldı. Ben Asil teklif`i en çokta bunun için sevmedim, her ne kadar kitabın devamını vaad eden bir son yazmı olsa da Prens Nicholas ne kadar liderlik doğasında olan biri olsa da yaptığı tam olarak kardeşini bir tuzağa hapsetmek gibi hissettirdi, aşk için sen yine yap napacaksan ama neden kardeşini bu olaya hazırlamadan çekiyorsun değil mi? Bu beni çok sinirlendirdi ve kitabın sonunda Asil teklifi kapatıp , mehh dedim resmen. Velahasıl kelam! Ben düşünmüştüm kii, biz Asil aşk`ta yalnız güleceğiz! Ancak hiççççç öyle olmadı. Ben çok şaşırdım. Çünkü Henry o kadar derin bir karaktermiş ki aslında sadece ilk kitapta acılarını görsek bile meğer yalnızca kabukmuş baktığımız. Her şey toz pembe değildir, ancak gri de değil. Bunu hissettirdi bana Prens Henry. Prens Nicholası bu kitapta, Kraliçe Lenora ile bir konuşma yaparken birazcık affettim. Konuşma zamanı Kraliçe endişesini hisettiriyor ona, çünkü monarşinin devamlılığından, kısacası Henry`nin uygun bir Kral olamayacağından korkuyor. Ancak Nic diyor ki, eğer onun benden bile daha iyi Kral olacağına inanmasaydım tahttan feragat etmezdim, o benden ve senden de daha iyi bir Kral olacak çünkü biz liderlik becerimiz ile yönettik o ise sevgi ile yönetecek. Bu beni çok duygulandırdı, o konuşma gözlerimin dolmasına bile sebep oldu ve bu konuşmayı duyan kapana kısıldığını hisseden Henry uzaktaki ışığı nihayet gördü ve acaba dedi kendisine. Sonrasında olay her ne kadar bir reyality şova dönüşmüş gibi görünse de Henry`nin Sarah`I tanıması, Sarah ile birlikte aslında kendisini tanıması çok güzeldi. Sarah`ın korkularına sahip çıkması, onu anlamasa bile bunun için çabalaması ve en sonunda gerçekten anlaması, Sarah`ın gerçek Henry`i görebilmesi çok dokunaklıydı. Onların ülkesin hem kadın hem erkekler Vatani görevlerini yapıyorlar ve bu zaman prensler ayıklanmıyor, Henry, Prens Henry olarak askerliğini yapmasına rağmen yeniden askere yazılıyor ve bu sefer ismi bilinmeyecek. Bu karardan sonar Sarah da göreve yazılıyor… Bu kitabın bana hisettirdikleri çok gerçekçiydi ve neden hiç beklemiyordum neden bu kadar şaşırdım bilmiyorum. Asil tekliften sonra mı bu yanılgıya kapıldım acaba diyorum. Çünkü ilk kitap nasıl olsa da ben Henry`i çok sevmiştim orada da. Bilemiyorum ancak herşeyiyle güzeldi. Aynı sonu gibi çok ÇOK güzeldi. Ancak son bana keşke dedirtti, keşke daha uzun yazılsaydı, çünkü yazıla bilirdi. Bana sonu eksik hissettirtmedi yanlış olmasın ama keşke hissinide içimden atamadım. Kitap tam da sonunda yazıldığı gibi bir hikayeydi. “Ve işte bu, televizyonda göremeyeceğiniz ya da tarih kitaplarında okuyamayacağınız bir hikâyeydi. Bu, kalbinin kraliçesini bulmuş ve nasıl kral olunacağını öğrenmiş olan asi bir prensin hikayesiydi.”
Asil Aşk
Asil AşkEmma Chase · DEX Kitap Yayınları · 2019148 okunma
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.