Gönderi

232 syf.
·
Not rated
(Kısmî olarak spoiler içerir) Nietzsche’nin “Umut kötülüklerin anasıdır: İşkenceyi uzatır” sözünün roman hali. Yıllar ve yıllar boyunca beklediği Tatar ordusu muydu Drogo’nun yoksa daha anlamlı bir hayat mı? Belki gururunun belki kibrinin esiriydi. Pek çok bekleyen gibi. Birini ya da bir şeylerin olmasını beklerken geçip giden zaman gibi akıyor roman iç sıka sıka. Farklı hayatları göze alamayışımız, kendimizi kandırmalar, önceleri daha çok zamanımız var gibi hissedip sonra yitip gidenlere hüsranla bakışımız… Hayat bu. Bu kadar aslında. Bastiani kalesinin tuhaf çekiciliği umudun peşinde takılı kalmayı ve konfor alanını temsil ediyor. Tıpkı ismini hiç sevmese de değiştirmeyen pek çok insan gibi, eziyet gördüğü itilip kakıldığı evliliklerde kalmaya devam eden kadınlar, sevmediği şehirlerde istemediği işi yapan insanlar gibi. Değişimden korkan değişimin getirdiği zorlayıcı hislerle başa çıkamayıp değişimin umuduna sarılmayı yeğleyenleri anlatıyor. Ve sonunda beklenen “gelme artık neye yarar?” dediğiniz yerde geliyor. Yani yaşam/ canlılık bittiğinde…
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813.5k okunma
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.